Bosna'da Minareler Makamlı Ezanlarla Şenlenecek

Halkının tamamına yakını Slav kökenli olan Bosna-Hersek'in İslam'la tanışması Osmanlıların bu toprakları fethetmesi ile gerçekleşti. Bugün nüfusunun yarısından fazlası Müslüman olan Bosna Hersek'teki camilerde uzun yıllar sonra yeniden Osmanlı makamlarında okunan ezanlar duyulacak.

Saraybosna Din Hizmetleri Müşavirliği ile Bosna Hersek İslam Birliği'nin (Diyanet İşleri) ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında, ülkenin farklı şehirlerinden onlarca imam, farklı Osmanlı makamlarında ezan ve Kur'an-ı Kerim okuma kursu alıyor. Başkent 905d4010-f62a-11e3-a29d-e12d69fd57ce-jpg20140618123456Saraybosna'daki tarihi Gazi Hüsrev Bey Medresesi'nde devam eden kurs kapsamında, ülkenin çeşitli yerlerinde görev yapan 50 Boşnak imam güzel ezan, Kur'an-ı Kerim ve ilahi okuma dersleri almaya başladı.

Saraybosna Din İşleri Müşaviri Hasan Atlı, Bosna Hersek İslam Birliği ile birlikte hayata geçirdikleri projenin amacının Diyanet İşleri Başkanlığı ile Bosna Hersek İslam Birliği arasındaki ilişkileri geliştirmek, aynı zamanda Bosna Hersek genelinden kursa katılan din görevlilerinin eğitimine katkıda bulunmak olduğunu belirtti.

Diyanet İşler Başkanlığı'na yaptıkları başvuru neticesinde, Bosnalı yerel din görevlilerinin güzel ezan okuma ve dini musiki kursu için hafız Fatih Koca'nın görevlendirildiğini söyleyen Atlı, ''İnşallah, değerli hocamızın gayretleriyle, kursumuz buradaki arkadaşlarımıza faydalı olacak, aynı zamanda

ilişkilerimizi de geliştirecek'' şeklinde konuştu.

"BU MAKAMLAR ONLARIN GENLERİNDE VAR"

''Kur'an-ı Kerim'in Güzel Okuma'' yarışmasında Türkiye birinciliği bulunan ve Boşnak imamlara kurs vermek üzere Saraybosna'ya gelen Fatih Koca, Boşnak imamlara Osmanlı makamlarını öğretmekten büyük memnuniyet duyduğunu söyledi.

Koca, Bosna Hersek'e ilk geldiğinde, ''Boşnaklar'a Türk makamlarını öğretme'' konusunda korkusunun bulunduğunu belirterek, ''Ancak şunu gördüm ki belli bir süredir bu makamları icra etmemiş olsalar da bu makamlar onların genlerinde var'' dedi.

Yaklaşık on gündür Bosna Hersek'te olduğunu ve minarelerden sadece rast makamında ezan duyduğunu ifade eden Koca, ''Biz burada ezanların beş ayrı vakitte beş ayrı makamda okunması hususu üzerine ders veriyoruz. Elhamdülillah çok da güzel geçiyor" şeklinde konuştu.

Kursa katılan imamların gün boyunca, kendilerine öğretilen makamda ezan ve Kur'an-ı Kerim okuduğunu söyleyen Koca, ''Osmanlı usülü, İstanbul'da ya da Anadolu'da okunan farklı makamlardaki ezanları, Saraybosna'da ve diğer şehirlerde de duyacağız. Bu makamlar önceden okunuyordu, ancak son zamanlarda okunmaz hale gelmişti. Diyanet İşleri Başkanlığımızın yürütmüş olduğu proje, yerine ulaşacaktır diye umuyorum" diye konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.