Bakkalını Kütüphaneye Dönüştürdü

Hatay'ın Erzin ilçesinin Başlamışlı köyünde yaşayan Abdulkadir Doğan, bakkallıktan emekli olduktan sonra, kitap sevgisi dolayısıyla dükkanını kütüphâneye dönüştürdü.

Gününün tamamını kütüphânesinde geçiren 74 yaşındaki Doğan, 60 senedir okuduğu tüm kitap ve dergiler ile sahip olduğu plak, kasetleri dükkanında kurduğu kütüphânede muhafaza ettiğini söyledi.

Okumaya ortaokul senelerinde başladığını ve okuma sevgisini Türkçe öğretmenine borçlu olduğunu anlatan Doğan, "Okuduğum tüm kitaplar ve dergiler, satın aldığım ya da hediye gelen plak ve kasetler eve sığmaz oldu. Bakkal dükkanından emekli olunca bir süre daha dükkanımı işlettim. 6 sene evvel de bakkal dükkanımı kapatarak kütüphâneye dönüştürdüm" dedi.

"KİTAP EN İYİ DOSTUM"

Doğan, her gün işe geldiği gibi kütüphânesine geldiğini, burada kitap okuyarak ve müzik dinleyerek vakit geçirdiğini belirtti.

Kitap ve dergilerinin tamamını sınıflandırarak ve numaralandırarak kayıt defterini tuttuğunu aktaran Doğan, şöyle konuştu:

"Hayatım boyunca okuduğum hiçbir kitabı kaldırıp atmadım. Kütüphânemde bin 343 kitap bulunuyor. Kitaplarım genellikle din, tarih, edebiyat, kültür ve roman türünde. Arşivimde 357 dergi var. Bunlar, Diyanet İşleri Başkanlığının çıkardığı dergiler ile dini içerikli dergiler. Ayrıca müziğe de merakım var. Kütüphânemde halk ve sanat müziği ile mahalli sanatçılara ait 2 bin 500 kadar kaset ve plak var. Kendime burada bir dünya kurdum. Kitaplar en iyi dostum oldu. Bazen arkadaşlarım yanıma gelir, bazen de mahallenin çocukları gençleri gelir. Köye ilk defa yolu düşenler dükkan görünümlü kütüphâne görünce şaşırıyor. Köylüler ise bu duruma alıştı."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.