Azerbaycan'da Osmanlı Şehidleri Anıldı

Azerbaycan'ın Gobustan bölgesinde bulunan Türk Şehitliğinde, başkent Bakü'nün, Kafkas İslam Ordusu tarafından Ermeni çeteleri ve Bolşevik birliklerinden kurtarılmasının 97. yıl dönümünü dolayısıyla etkinlik düzenlendi.

Birleşik Azerbaycan Ocakları (BAO) sivil toplum kuruluşuna üye bir grup, önce Türkiye'nin Bakü Büyükelçiliği önünde toplanarak PKK terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıları kınadı. İki ülkenin bayraklarıyla çeşitli pankartlar taşıyan ve terör örgütü aleyhine sloganlar atan grup, daha sonra araçlarla konvoy halinde Bakü'ye yaklaşık 90 kilometre uzaklıkta bulunan Gobustan'a doğru yola çıktı.

"Tenha mezar" diye bilinen ve bir Osmanlı subayının mezarının bulunduğu şehitliğe ulaşan grup, Türkiye ve Azerbaycan'ın bağımsızlığı için canlarını feda edenler için dualar edildi.

"TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZLIĞI İÇİN ORADA SAVAŞMAYA HAZIRIZ"

BAO Başkanı Zahir Alisoy, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, 1918 yılında yardıma gelen Kafkas İslam Ordusu'nun Azerbaycan'ın bağımsız olmasında önemli rolü olduğunu söyledi. Azerbaycan'ın tüm bölgelerinde, bu ülkenin bağımsızlığı için canlarını veren Türk askerlerinin mezarı bulunduğuna dikkat çeken Alisoy, bu şehitlikleri ziyaret etmenin kendileri için borç olduğunu kaydetti.

Türkiye'deki terör saldırılarından rahatsız olduklarını vurgulayan Alisoy, PKK terör örgütünün tüm Azerbaycanlılar tarafından şiddetle kınandığını belirtti. Son saldırılarda şehit düşen Mehmetçik ve polisleri saygıyla andıklarını ifade eden Alisoy, "Biz Türkiye ile biriz. Türkiye'nin bağımsızlığı için orada savaşmaya hazırız. Düşmanlarımız tarih boyu Türkiye'yi yenmek için çok birlik oldu. Fakat dün de başarmadılar, bugün de başaramayacaklardır. Yaşasın Azerbaycan-Türkiye birliği" diye konuştu.

KAFKAS İSLAM ORDUSU

Kafkas İslam Ordusu, Osmanlı Devleti'nin Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın talimatıyla kuruldu ve Birinci Dünya Savaşı'nda Kafkasya Cephesi'nde savaştı. Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ve Dağıstan'ın Osmanlı'dan yardım talep etmesi üzerine Nuri Paşa (Killigil) komutasındaki Kafkas İslam Ordusu, Azerbaycan'a doğru sefere çıktı.

Gence'ye 25 Mayıs 1918'de ulaşan Kafkas İslam Ordusu'ndaki asker sayısı, Azerbaycan kolordusundan yapılan bin kişilik takviyeyle 12 bine ulaştı. Güzergahındaki Göyçay, Salyan, Ağsu ve Kürdemir'i de Bolşevik birlikleri ve Ermeni çetelerinden temizleyen Kafkas İslam Ordusu, 15 Eylül 1918'de Bakü'yü kurtardı. Kafkas İslam Ordusu, Bakü'nün kurtuluşu için bin 130 şehit verdi. Azerbaycan'ın Bakü, Şeki, Şamahı, Göyçay, Kürdemir, Neftçala ve Guba'da birçok bölgesinde Kafkas İslam Ordusu şehitlerinin anıt mezarları bulunuyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.