alim   (12003 içerik bulundu)

Âlim Olan Kişi Şu Beş Şeyden Sakınır

Zünnûn-i Mısrî Hz. “Âlim olan kişi şu beş şeyden sakınır” buyuruyor.

Filistinli Kardeşlerimiz ve Zâlim Siyonistler

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, zâlim Siyonistlerin hunharca saldırılarını “meşrû savunma hakkı” olarak îlân ederek yaptığı katliam ve insanlık dışı muameleler ka

Alimler İlmi Anlayıp Kafalarına Yerleştirdikten Sonra Onu Oradan Söküp Atan Nedir?

Fudayl bin İyaz Hz. “Âlimlerin ilmi anlayıp kafalarına yerleştirdikten sonra onu oradan söküp atan tamah, hırs ve ihtiyaç peşinde koşmaktır” sözünün izahını yap

“Âdemoğlu, Malım Malım Deyip Duruyor..” Hadisi Şerifi

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Elhâkümü’t-tekâsür” sûresini okuyup bitirdikten sonra yanına gelen sahabiye ne nasihatte bulunuyor? Hadisi şerifi nasıl

Zalimlerin Destekçilerine Destek Olmak da Haramdır

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Filistin'deki işgale dikkat çekerek "Zalimlere destek olmak, onların destekçilerine destek olmak da haramdır.&q

Zalim İsrail Gazze'deki Nasr Çocuk Hastanesinin Girişini Vurdu

İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin batısındaki Nasr Çocuk Hastanesinin girişini hedef aldı.

Yahudiler Neden Bu Kadar Zalim?

Yahudiler kendilerini neden üstün görür? Yahudiler neden asimile olmadı? Yahudilerin peygamberlere karşı olumsuz tavırları, tutumları nelerdir? Yahudiler neden

Rabbena Tekabbel Minna İnneke Entes Semiul Alim Ne Demek? Arapça Türkçe Okunuşu ve Anlamı

“Rabbena tekabbel minna…” ne demek? Bakara suresi 127. ayetinde geçen “Rabbena tekabbel minna…” duasının Arapça, Türkçe okunuşu ve anlamı...

Zalimlere Nasıl Yardım Edilir?

Zalimlere yardım edilir mi? “...Zâlime nasıl yardım edeceğiz?” diye soran sahabiye Peygamber (s.a.s.) Efendimiz'in verdiği cevap.

Yahudi Alimler Neden “Kitap Yüklü Eşekler”e Benzetilmiştir?

Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede, Benî İsrâil âlimlerini neden “kitap yüklü merkepler”e benzetmiştir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.