Yanan Ormanların Yeniden Ağaçlandırılması

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, geçen yıl yanan orman alanlarının yenilenmesine ilişkin çalışmaların bu yıl sonuna kadar tamamlanacağını bildirdi.

Yaz döneminde yaşanan büyük yangınların kontrol altına alınmasıyla birlikte yapılacak çalışmaların ivedilikle planlandığını belirten Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, 104 bin hektar alanda orman yenileme çalışmalarının planlandığını söyledi. Karacabey, 28 bin hektarlık alanın ise taşlık ve kayalık yapıda olması nedeniyle çalışmalara uygun bulunmadığını ifade ederek, bundan dolayı söz konusu sahaların doğaya terk edilmesinin kararlaştırıldığını dile getirdi.

YANAN ORMANLAR ‘ALTIN DAMLAYAN AĞAÇ’ İLE YEŞERECEK

Karacabey, 49 bin hektar alanda yenileme çalışmalarının tamamlandığı bilgisini vererek, şöyle konuştu:

“Orman yenileme çalışmaları yapılacak sahaların 68 bin hektarının yanan ağaçların tohumlarından ve tohum takviyesiyle doğal yolla, 36 bin hektarının ise fidan dikimi ve tohum ekimiyle suni yolla yenilenmesi planlandı. Bu yıl ocak sonu itibarıyla doğal yolla yenilenmesi planlanan 68 bin hektar alanın 36 bin hektarında çalışmalar tamamlandı. Rehabilitasyon, ağaçlandırma ve suni yolla yenilenecek 36 bin hektar sahanın ise 13 bin hektarında çalışma yapıldı.”

Anayasa’nın 169’uncu maddesi gereğince yanan sahaların yeniden ormanlaştırılmasının yasal zorunluluk taşıdığını, bu alanların tarım, hayvancılık ya da başka maksatla kullanılmasının mümkün olmadığını her platformda dile getirdiklerini vurgulayan Karacabey, “Geçtiğimiz yıl yanan bu sahaların yenilenmesine ilişkin çalışmalar yıl sonuna kadar tamamlanacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

“STOKLARDA 266 TON KIZILÇAM TOHUMU VAR”

Orman bölge müdürlüklerine bağlı fidanlık ve işletme müdürlüğü stoklarında, yanan sahaların yeniden ormanlaştırılmasında kullanılmak üzere Ekim 2021 itibarıyla 266 ton kızılçam tohumu bulunduğuna dikkati çeken Karacabey, “Tohum stokları, hem bu yıl gerçekleştirilecek kızılçam fidanı üretimi hem de yanan sahalara yapılacak tohum takviyesi için yeterli.” ifadelerini kullandı.

Tohum ihtiyacının sürekli karşılanması gayesiyle 21 orman bölge müdürlüğünde 320 ton kapasiteli, 24 tohum stok merkezi bulunduğunu belirten Karacabey, bu merkezlerde yıllık fidan üretim programlarıyla yangın ve diğer öngörülmeyen durumlar için türlerin özelliklerine göre 6 ay ile 10 yıla kadar tohumlar saklandığını bildirdi.

“274,9 MİLYON FİDAN ÜRETİMİ GERÇEKLEŞTİ”

Karacabey, Tarım ve Orman Bakanlığı birimlerinin ihtiyacını karşılamak üzere 2021 yılı fidan üretim programının 260 milyon olmasına karşın, geçen yıl sonu itibarıyla 274,9 milyon fidan üretimi gerçekleştirildiğini bilgisini vererek, şunları kaydetti:

“Yanan alanların ağaçlandırmasında kullanılacak, o alanların ekolojik koşullarına uygun kızılçam, kara servi, keçiboynuzu, yalancı akasya, fıstıkçamı, ahlat, zakkum, zeytin, alıç, mahlep, tespih ağacı, çınar, dişbudak, badem, ceviz, incir, dut, sakız ağacı vesaire ağaç türlerinden ve lavanta, adaçayı, kekik, biberiye, nane, defne gibi tıbbi aromatik türlerde fidanımız var.”

Karacabey, “yurt dışından tohum alımı yapılacağı” yönündeki iddiaların kesinlikle gerçek dışı olduğunu, yeterli tohum ve fidan stokunun bulunduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

AĞAÇ KESMEK VE AĞAÇ DİKMEK İLE İLGİLİ HADİSLER

Ağaç Kesmek ve Ağaç Dikmek İle İlgili Hadisler

AĞAÇ DİKMENİN FAZİLETİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Ağaç Dikmenin Fazileti ile İlgili Hadisler

KABRE AĞAÇ DİKMENİN ÖLÜYE FAYDASI VAR MIDIR?

Kabre Ağaç Dikmenin Ölüye Faydası Var mıdır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.