yüzakı dergisi

İslâm'da İstişâre Heyetine Alınmayacak 3 Kişi

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- buyurur: “Şu üç kişiyi istişâre heyetine alma: Seni yoksulluğa düşmekle korkutarak iyilik yapmana mânî olan cimriyi. Büyük işler karşısında azmini kıracak korkağı. Gözünü hırs bürümüş muhterisi.”

Bugünün İhtiyacı "islam’ı Temsil Edebilmek"

Yüzakı Dergisi Nisan [2015] sayısında Hazret-i Muhammed Mustafâ Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in öğrettiği İslam'ı bugün temsil edebilme vasfını taşıyan mü'minlere sesleniyor.

Yüzakı Dergisi'nden Hikmetli Hediye

Aylık edebiyat ve şiir dergisi Yüzakı, 2015 yılı abonelerine Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin Hazret-i Mevlânâ’nın Gönül Deryâsında "SIR ve HİKMET İNCİLERİ 2" kitabını hediye ediyor.

Ecdadımıza mı Benziyoruz Yoksa Düşmanlarına mı?

Bugün biz ve nesillerimiz, kime benziyoruz? Akrabalık, komşuluk ve dostluk münâsebetlerimiz; ceddimize mi, ağyâra mı benziyor? Sokağımız, şehrimiz, ticaretimiz, pazarımız; ecdâdımıza mı, yoksa ecdâdımızın zıddı olanlara mı benziyor?!.

Bizim Âkıbetimiz Ne Olacak?

Biz, ecdâdımızın merhametinden, onun mücessem şekli olan vakıflarından hâlâ istifâde hâlindeyiz. Bizim torunlarımız, bizden kalacak hangi eserden istifâde edecek? Ardımızda oyun, eğlence, kibir ve bencillik mezbeleleri ve harâbeleri mi bırakacağız? Yoksa ecdâdımızın bize mîras bıraktığı gibi vakıf müesseseleri, yani şefkat, merhamet, hizmet ve fedakârlık âbideleri mi?

Hacı Annelerin Hatıraları

Yüzakı Dergisi yazarlarından Zahide Topçu'nun "Hatıralar" isimli yeni kitabı çıktı.

Yüzakı Dergisi’nde Bu Ay Neler Var?

Yüzakı Dergisi Mart sayısında tarihimizin ibretli sayfalarından biri olan "Çanakkale Zaferi" bu ay ki dosya konusu. Tarihimize şan katan en temel gönül ayarlarımıza geri dönmek için bu sayıda "Tarihimize Şan Katan Muhabbet Ölçüsü"nü işliyor.

İslâm'ı Şiddet Dini Olarak Göstermeye Çalışıyorlar!

Günümüzde; global dünya, vicdanları kirletmeye devam ediyor. İhtirasları körüklüyor. Dünyada kan dökülen beldelere bakıldığında görülüyor ki, perde arkasında; petrol kavgası, menfaat çekişmesi var. Varil varil petrol elde etmek için, oluk oluk mazlum kanı dökülmekte.

İlim, Gâye Değil Vâsıta Olmalı

Allah katında yegâne Hak din İslâm… Bizde Allâh’ın büyük bir lutfu olarak hidâyet üzere dünyaya geldik. Lâkin Cenâb-ı Hak, bize müslüman olarak can vermemizi emir buyuruyor. Çünkü buna teminat yok. Dolayısıyla; ancak takvâ ile yaşamak şart. Ayakların kaymaması buna bağlı.

En Güzel Korku!

Aylık edebiyat, kültür, sanat, tarih ve toplum dergisi olan Yüzakı Dergisi, Şubat [2015] sayısında "Dünyevi kaygılar ve Allah korkusu" başlığında dosya konusunu işliyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.