Ölümü Düşünmek

“Ben daha gencim, ilerde yaparım!” diyen aldanmıştır.

Ölümü çok düşüneceğiz. Ölüm, genç-yaşlı demez, ansızın gelir. Yani:

“-Ben daha gencim, ilerde yaparım!” diyen aldanmıştır. Onun için hayatımıza yön vererek daima:

“-Ölüm var!” diyeceğiz.

Ölüm bizi bekliyor. Allah Teâlâ hayırlar versin. Güzel bir ömür nasip etsin. Mûsâ (Topbaş) Babam şöyle buyururlardı:

“-Ölüm var diye düşünürseniz dünya muhabbetiniz azalır, hayata bağlanmanız azalır.”

Genç de olsak ölümü çok düşüneceğiz. İstersen çile içinde ol. Rabbim, “Kulum!” desin, Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- “Ümmetim!” desin, yeter. Cenâb-ı Hak, bu sesleri bize duyursun, inşâallâh. Onun için fedakâr, muhabbetli, affedici ve tebessümlü olacağız. Sert yüzlü, haşin insan hizmette olamaz. Ayağına çelme takılır.

Bu suyu içeceksem, içeceğim. Rızkım taksim oldu. Hırslanma. Biz rızkımızı helâlinden arayacağız.

Bir huzura gidilecek. Mutlaka bir gidiş var. Onun için dünyada hazırlanmak gerekiyor. Kimileri:

“-Ben ileride yaparım, henüz gencim diyor.”

Bu düşünceye sahip oluyor. Çok yanlış. Bu düşünce, nefisten gelen bir düşüncedir. Çünkü her an ölümle baş başayız. Öleceğimiz zaman belli değil, ölümde yaş mefhumu da yok. Onun için gayretimiz, muhabbetimiz, coşkumuz sınırsız olsun.

“-Yâ Rabbî! Beni bugün sabah ayağa kaldırdın. Yâ Rabbî! Bana bir yön verdin, nefes verdin. Sana hamd olsun.” diye abdest almayı Rabbim nasip etsin. Onun için uyanık olmak gerekir.

Dünya insanı meşgul eder. Oğlumdu, kızımdı, canımdı, malımdı. Evet, yaşayacağız hayatımızı, evlâdımızı yetiştireceğiz, kendimizi yetiştireceğiz. Bunlar çok normal, fakat bu arada, “Ben nereden geldim, nereye gidiyorum? Neler yapmam lâzım?” diye düşünmeliyiz.

* * *

Muhterem Osman (Topbaş) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Cenâb-ı Hak, hizmete büyük bir sır koymuştur. Allah Teâlâ’ya hizmet etmek için yaratılan insana hizmet, bir nevî Allâh’a ibadet makamındadır. Allah Teâlâ, dinine hizmet eden kimsenin husûsî sıkıntılarına kefil olur.

Sen hizmet ederken bir başkasının sıkıntısıyla meşgul oluyorsan, Allah da senin sıkıntılarını giderir. Kendi dertlerinle uğraşıyorsan ve bütün meşguliyetin kendi derdinse, o zaman derdinin altında boğulursun.

Ömrünü Allâh’ın mahlûkâtına hizmete adamış olan merhum pederimiz Mûsâ Efendi, hizmetin kıymet ve ehemmiyetini şu şekilde anlatmıştır:

«Hizmet etme fırsatı herkese nasip olmaz. Kadrini bilmek lâzım. Çok kimseler vardır ki, hizmet etme konusunda çok kabiliyetlidir, ama zaman ve mekân müsait olmadığından hizmet etmekten nasipleri yoktur. Hizmet edenler, hizmeti bir nimet bilip tevâzûlarını artırmalı ve hattâ bu nîmete vesîle oldukları için hizmet edilenlere teşekkür edâsı içinde olmalıdırlar.»

Rabbimiz, cümlemizi, bu mübarek gün ve gecelerde, elimizdeki maddî ve mânevî nîmetlerin kadr ü kıymetini bilenlerden ve bu nîmetlerden gereği gibi istifade edenlerden eylesin. Âmîn.

Kaynak: Zâhide Topçu, Şebnem Dergisi, Sayı: 195

İslam ve İhsan

ÖLÜMÜ TEFEKKÜR

Ölümü Tefekkür

ÖLÜMÜ DÜŞÜNMENİN FAZİLETİ VE FAYDALARI

Ölümü Düşünmenin Fazileti ve Faydaları

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.