Meczup Ne Demek?

Meczup: Cezbedilmiş, bir yöne çekilmiş. Cezbeye tutulmuş, İlâhî aşkla aklî dengesi değişmiş kimse, dîvâne anlamlarına gelmektedir.

Sözlükte "cezbeli, deli, divane" anlamına gelen meczûp, tasavvufta, Allah tarafından kendisine cezbedilmiş, yüce mertebelere erişmiş demektir. Allah'ın rızasını kazanan ve yakınlığına lâyık görülen, her türlü heva ve heves lekesinden temizlenen ve bu sayede manevi makam ve mertebelere ulaşan ermiş kimselere mezcûp adı verilmektedir. Ancak bazı meczuplarda cezbe ve vecdin etkisiyle şathiyyat adı verilen İslâm'a aykırı sözler ortaya çıkabilmektedir. Söyledikleri sözler bazen abuk sabuk deli saçması gibidir.

MECZUP KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Böyleleri için bütün bir kâinât, artık okunmaya müheyyâ (hazır) bir kitap gibidir. Bunlar, satırdaki ilimleri aşmışlar, sadırdaki ilme ulaşmışlardır. Tıpkı bir zamanlar Selçuklu Medresesi’nde kitaplarına gömülmüş kendi hâlinde bir müderris iken, gönlü aşkla dolu Şems adlı meczup bir dervişin irşad nazarıyla kıvılcım alıp,

aşk ateşiyle yanmaya başlayan Mevlânâ gibi… O Mevlânâ ki, bu sûretle aşk iklîminde yeniden doğduktan sonra, zâhirî ilme âit kitapların değeri gözünde hadd-i lâyığına inmiş, artık kâinâtın esrar ve nakışlarını okumaya başlamıştır. Ancak bundan sonradır ki, insan, kâinât ve Kur’ân’daki sır ve hikmetleri fâş eden bir

feryadnâme olan Mesnevî adlı şâheser vücut bulabilmiştir.

*****

Allâh’ın yarattığı hiç bir varlığı küçük görmeyeceğiz. Birçok insan, yarı meczup, yarı sakat yahut şuurdan noksan kimseleri aralarına alıp onları birer eğlence vasıtası olarak kullanırlar. Hâlbuki Cenâb-ı Hak, Hümeze Sûresi 1. âyette: “Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi âdet edinen herkesin vay haline!” buyuruyor.

*****

Mevlânâ, Yûnus ve emsâllerinin makamında olmadığı hâlde:

“Ben ne cenneti isterim, ne de cehennemden korkarım. Ben Hak âşığıyım, sadece onu severim…” gibi yüksek perdeli sözler sarfetmesi, sun’î bir meczupluk sergilemesi, aslâ makbul değildir.

*****

Kalb, bir an gelir yüksek voltaja tutulmuşçasına yanmaya başlar; insan meczuplaşır. Bu ise, beşerî hayâtı ve onun îcaplarını alt-üst eder.

Hazret-i Mûsâ’daki tecellî, bu hâle güzel bir misaldir:

Mûsâ -aleyhisselâm-, Tûr-i Sînâ’da Cenâb-ı Hakk’ın ezelî “kelâm” sıfatına muhâtab oldu. Rabbiyle beşer idrâkinin ötesinde harfsiz, kelimesiz, değişik bir hâl ile konuşmanın mânevî câzibesi içinde büyük bir aşk ve muhabbetle kendini kaybetti. Israrla Cenâb-ı Hakk’ı görmek istedi. Ancak “len-terânî” (Beni göremezsin!)

hitâbına muhâtab oldu. Buna rağmen ısrar edince, Cenâb-ı Hak, hicaplar arkasından dağa nazar edeceğini bildirdi. Dağ, Rab’den gelen zerre kabîlinden bir nûr tecellîsi karşısında infilâk edip darmadağın oldu. Bu müthiş hâl karşısında Mûsâ -aleyhisselâm- bayıldı ve istiğfâr etti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.