
Bakara Suresi 47. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Bakara Suresi 47. ayeti ne anlatıyor? Bakara Suresi 47. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Bakara Suresi 47. Ayetinin Arapçası:
يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَاَنّ۪ي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَ
Bakara Suresi 47. Ayetinin Meali (Anlamı):
Ey İsrâiloğulları! Size ihsân ettiğim nimetlerimi ve bir zamanlar sizi bütün kavimlere üstün kıldığımı hatırlayın!
Bakara Suresi 47. Ayetinin Tefsiri:
Allah
Teâlâ, İsrâiloğulları’na bir kısım husûsi nimetler ihsan etmek suretiyle
onları, yaşadıkları dönemlerdeki diğer insanlara üstün kılmıştır. Bu konuyu
açıklayan diğer âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:
“Bir zamanlar Mûsâ kavmine şöyle demişti: «Ey kavmim! Allah’ın
size olan nimetini hatırlayın: O, içinizden peygamberler gönderdi; sizi
hükümdarlar yapıp daha önce köle iken hür insanlar haline getirdi. Dünyada hiç
kimseye vermediği şeyleri size verdi.»” (Mâide 5/20)
“Biz İsrâiloğullarına kitap, hüküm ve peygamberlik verdik; onları
temiz ve hoş nimetlerle rızıklandırdık ve kendilerini o zamanki diğer
topluluklara üstün kıldık.” (Câsiye 45/16)
Bu
ve benzeri âyet-i kerîmeler, diğer nimetlerin yanında özellikle peygamberlik ve
kitap nimetine dikkat çekmektedir. Dolayısıyla İsrâiloğulları, içlerinden
peygamberlerin çıkması, onlara ilâhî kitapların indirilmesi ve bu vesileyle din
nimetine erişmeleri sebebiyle, kendi dönemlerindeki inkâr ve sapıklık içinde
yaşayan kavimlere üstün tutulmuşlardır. Din emânetine sahip çıktıkları sürece
de bu üstünlükleri devam etmiştir. Bu kutsal emâneti terk edip peygamberlere
karşı geldikten ve tevhid inancından uzaklaşmaya başladıktan sonra sözkonusu
üstünlüklerini kaybettikleri gibi, Kur’an’ın da haber verdiği üzere zillete
düşmüş ve lânete uğramışlardır. (bk. Bakara 2/61; Âl-i İmrân 3/112)
Diğer
taraftan Peygamberimizin bütün peygamberlerden, onun ümmetinin de bütün
ümmetlerden hayırlı olduğunda şüphe yoktur. Çünkü âyet-i kerîmede bu ümmete
hitâben şöyle buyrulmuştur: “Ey mü’minler! Siz, insanların iyiliği için
yeryüzüne çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. Çünkü siz usûlünce iyilikleri ve
güzellikleri teşvik edip yayar; kötülük ve çirkinlikleri yasaklayıp önüne geçmeye
çalışırsınız. Bunu da zaten Allah’a inandığınızdan dolayı, onun bir gereği
olarak yaparsınız. Ehl-i kitap da iman etseydi, elbette kendileri için hayırlı
olurdu. Gerçi içlerinde inananlar da var, fakat onların çoğu dinden çıkmış
fâsıklardır.” (Âl-i İmrân 3/110) Bu âyette de yine dolaylı olarak
müslümanların “en hayırlı ümmet” vasfını korumalarının “Allah’a inanma,
O’na itaat edip emirlerine uyma ve yasaklarından sakınmalarına” bağlı olduğu
anlaşılmaktadır. (bk. Taberî, Câmi‘u’l-beyân, I, 378)
Kulun
en çok gündemine alıp üzerine eğilmesi gereken konu ise zorluk ve dehşeti
âşikâr olan kıyamet günü olmalıdır:
Bakara Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Bakara Suresi 47. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR