'aşk-ı Nebi' Ayasofya'da Sergilenecek

“Hicaz’dan İstanbul’a Hz. Peygamber Sevgisi” temasıyla hazırlanan “Aşk-ı Nebi” sergisi, Ramazan boyunca da gezilebilecek. Hat sanatının en güzel örnekleri Topkapı Sarayı ve Ayasofya’da meraklılarını bekliyor.

SERGİLER BAYRAMA KADAR AÇIK

Topkapı Sarayı ve Ayasofya olmak üzere iki aşamalı gerekçeleştirilen serginin Ayasofya’da açılan bölümünde, hat sanatının en güzel örnekleri sergileniyor. Sergiler Ramazan dolayısıyla bayrama kadar açık kalacak.

HER HAT PEYGAMBERİMİZİN BİR YAŞINI TEMSİL EDİYOR

Hz. Peygamber’in her bir yaşını temsilen bu sergide 63 adet eser sergileniyor. Kûfi, muhakkak, reyhanî, sülüs, nesih, ta’lîk, dîvanî, celî dîvânî gibi farklı yazı çeşitleriyle yazılmış hadis-i şerifler, ayetler ve güzel sözler sergiyi oluşturuyor.

30 yerli ve 12 yabancı hattatın eserlerinden oluşan sergide özellikle kadın hattatların eserleri dikkati çekiyor. Ayrıca ülkemizin önde gelen hat üstadlarının, hocalarının, genç ustaların eserlerini de bu vesileyle bir arada görme imkanı buluyoruz.

451f32c7-4f73-4c81-a653-947b29668f61

Hz. Peygamber zamanından günümüze kadar geçen zaman içinde çok güzel örnekler veren, Kur’an medeniyetinin zirve sanatlarından hat sanatı, bugün yine aynı gayeye yönelerek kullanılmaya devam ediyor.

Bunun örneklerini, ilâhi aşkı ve Hz. Peygamber’e duyulan muhabbet ve sevginin sanat olmuş halini, her biri inci gibi parlayan sözlerin hüsn-i hat/güzel yazı ile yazılmış hallerini ve O’nun sözleri olduğu için yine aynı aşkla süslenmiş eserleri, Topkapı Sarayı ve Ayasofya’da sergilenen Aşk-ı Nebi sergisinde görebilirsiniz.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İslam Kültür Sanat Platformu'nun katkılarıyla Yıldız Holding sponsorluğunda gerçekleştirilen sergiler yerli yabancı sanat severlerin yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. 15 Temmuz’da kapanması planlanan sergiler yoğun talep üzerine Ramazan sonuna kadar açık kalacak.

77555

 

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.