ZEKAT   (3212 içerik bulundu)

“Eğer Tövbe Eder, Namazı Kılar, Zekâtı Verirlerse, Onları Serbest Bırakın” Ayeti

“Eğer tövbe eder, namazı kılar, zekâtı verirlerse, onları serbest bırakın” ayetinde anlatılmak istenen nedir?

Umre veya Hac Parasına Zekat Düşer mi?

Umre veya hac için biriktirilen paraya zekat düşer mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Zekat Parasıyla Su Kuyusu Açtırılabilir mi?

Zekatı kimler verir, kimler alır? Zekat parası ile Afrika'da su kuyusu açtırabilir miyiz? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Zekat Mükellefi Olduğu Zamanı Hatırlamayan Kimse Ne Yapmalı?

“Zekat mükellefi olduğum günü hatırlamıyorum ve zekat verirken eksik vermişim. Ne yapmalıyım?” Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Kocası Zengin Olan Kadına Zekat Verilir mi?

Kocası zengin olmasına rağmen eşinden maddi destek görmeyen kadına zekat verilebilir mi? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

Zekat Vermeyenlerin Ahiretteki Durumunu Anlatan Hadis

Zekat vermeyenlerin ahiretteki durumu nasıl olacak? Zekat vermeyenlerin ahiretteki durumunu anlatan hadis-i şerif.

"Ben Peygamber’e Namaz Kılmak, Zekât Vermek ve Bütün Müslümanların İyiliğini İstemek Üzere Biat Ettim" Hadisi

Biat ne demektir? Sahabiler Peygamberimize (s.a.s.) nasıl biat etmiştir? "Ben Peygamber’e, namaz kılmak, zekât vermek ve bütün Müslümanların iyiliğini iste

"Allah'tan Başka İlâh Olmadığına, Muhammed'in, Allah'ın Elçisi Olduğuna Şehâdet Edinceye, Namazı Kılıp Zekâtı Verinceye Kadar İnsanlarla Savaşmam Bana Emrolundu" Hadisi

Peygamberimize (s.a.s.) uğruna savaşması emredilen şeyler nelerdir? "Allah'tan başka ilâh olmadığına, muhammed'in, allah'ın elçisi olduğuna şehâdet edincey

Zekatın Farz Olduğunu Bildiren Hadis

İslâm tebliğinde takip edilmesi gerekli sırayı ve o sırada zekâtın yerini bildiren hadis-i şerif.

"Namazı Tam Kılın, Zekâtı Hakkıyla Verin" Ayeti

Zekatın fazileti ve önemi nedir? "Namazı tam kılın, zekâtı hakkıyla verin" ayetini nasıl anlamalıyız?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.