Sokak Hayvanlarına Aile Şefkatiyle Bakıyorlar

Sakarya'da yaşayan Elçin Tuba Zengin ve ailesi, yaralı ve felçli kedi köpeklerin yanı sıra karga, tavşan, keçi gibi birçok bakıma muhtaç hayvanla ilgileniyor.

Sakarya'nın Akyazı ilçesinde yaşayan Zengin ailesi, yaralı karga, tavşan, güvercin, keçi gibi hayvanların yanı sıra sokakta buldukları kedi ve köpeklerin de bakımlarını üstlenerek, ailece hayvanseverlik örneği sergiliyor.

Elçin Tuba Zengin, yaptığı açıklamada, 9 yıl önce Zonguldak'tan Sakarya'ya geldiğinde evinde bir köpek ve iki kedi beslediğini söyledi.

Kendisinin hayvan baktığını gören mahallelinin, gözü açılmamış yavruları kapısına bırakmaya başlamasıyla evdeki sayının gittikçe arttığını belirten Zengin, şunları dile getirdi:

"9 yıldır kendi çabamla annem ve babamın emekli maaşlarıyla buraya kadar geldik. Ama bundan sonra artık kendimiz de gidemiyoruz. Sosyal medyadan sesimi duyurmaya çalıştım. Oradan insanlara yardım çağrısında bulundum. Duyanlar görenler az da olsa ilgi gösterenler var."

Annesi Nurayan'ın hemşire, babası İsmail Zengin'in de memur emeklisi olduğunu, dededen kalma evde annesiyle oturduğunu aktaran Zengin, babasının köpekler için kiraladığı çiftlikte kaldığını ve onları bir an olsun yalnız bırakmadığını anlattı.

Çiftlikte 3 yıldır bakıma muhtaç köpekleri barındırdıklarını ancak sayının çok artması nedeniyle acil olmadıkça sokakta bakıma devam ettiklerini ifade eden Zengin, şunları kaydetti:

"Çiftlikte 203 köpek var. Bunların dışında sakat kedilerimiz var, bacağı kırık, kuyruğu kopmuş kedilerimiz var. Ayağı kırılanı düzelttik evde yaşıyor. Bir siyah kediyi köpeklerin saldırısından kurtardım, eve getirdim. İki ayağı olmayan, bir gözü görmeyen kedim var. 4 kargam var hepsi sakat, yavruyken yuvadan düşüp sakatlanmış. Uçamayan güvercin ve kumrularım var. Çocukların elinden, köpeklerin önüne atarken aldığım iki tavşanım ve iki keçim var."

DESTEK ÇOK ÖNEMLİ

Zengin, kuru mama ve uyuz aşısına acil ihtiyaç olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Günde 8 yem paketi açıyorum yetmiyor, 10 paket de açsam yiyorlar. Uyuz aşısına ihtiyacımız var. Bazı hayvanlar yanına yaklaştırmıyor, en azından aşısını mamanın üzerine döküyoruz o bile fayda ediyor. Türkiye çapında, yurt dışında duyabilen olursa desteklerine muhtacız. İlaç yardımı ve kuru mama lazım. Kulübe çok lazım oluyor."

Zengin, yardımseverlerin "sessiz_destek" adlı instagram adresinden kendisine ulaşabileceğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.