Kulak Pamuğu Kulağınızı Temizlemiyor

Kulak pamuğu gibi yabancı cisimler, kulağınızdaki kirleri temizlemiyor aksine daha çok kir birikmesine neden oluyor.

Kulak kiri diye tabir edilen buşon aslında vücudun ürettiği salgılardır. Her insanın kulağı az veya çok kir üretir. Kir kulak kanalını tıkadığı zaman sesin kulak zarına ulaşması zorlaşır. Bu durumda hastalarda kulak tıkanıklığı, işitme azlığı, kaşıntı daha nadiren kulak ağrısı oluşabildiğini söyleyen Liv Hospital Kulak Burun Boğaz Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Deniz Kaya, "Aslında kulağımız kendi kendini temizler. Bu salgıların üretimi cilt yapısına bağlı olarak kimilerinde çok fazla kimilerinde çok az olabilir. Kulak içini kurcalamaya çalışmak, kulak pamuğu gibi yabancı cisimlerle içini temizlemek kulağın kendi kendini temizleme mekanizmasını bozarak temizlemek yerine kirlerin birikmesine yol açar” diye konuştu.

KULAĞINIZIN KİRLENDİĞİNİ NASIL ANLARSINIZ?

Her insanın kulağı az ya da çok kir üretir. Kir kulak kanalını tıkadığı zaman sesin kulak zarına ulaşması zorlaşır. Bu durumda hastalarda kulak tıkanıklığı, işitme azlığı, kaşıntı daha nadiren kulak ağrısı oluşabilir.

KULAK NASIL TEMİZLENMELİ? 

Kulağın dış kısmını havlu veya peçetelerle silerek temizlenebilir. Kulak pamuğu gibi cisimler kullanmak çok da doğru değildir. Kimi zaman çok sık kir üretimi ve kulak tembelliğine bağlı kirin atılamaması olabilir. Cilt yapısına bağlı olarak bu durum çok sık da görülebilir. Bu durumda 2-6 ay aralıklarla kulak kirinin temizlenmesi gerekir. Bazı sakıncalarından dolayı kulak yıkama artık yapılmıyor. Sıklıkla kullanılan yöntem vakum cihazlarıyla yapılan temizlemedir. Mikroskop veya otoskop yardımıyla yapılır. Ağrılı bir işlem değildir.

KULAK BİR KEZ TEMİZLENDİĞİNDE SÜREKLİ KİR BİRİKİR Mİ?

Vakumla yapılan işlemlerde kullanılan yönteme bağlı kir birikmesi tekrar ortaya çıkmaz. Ancak kulakta bir sefer kir birikimi olduğunda temizleme yönteminden bağımsız olarak kir birikmeleri ilerleyen dönemlerde tekrar edebilir.

KULAK KİRİNİ ENGELLEYECEK İLAÇ VAR MI?

Hiçbir ilaç kir üretimini engellemez. Üretilen salgılar vücut için gerekli fizyolojik akıntılardır. Bazı damlalar kir birikimi oluştuktan sonra kirlerin rahat çıkarılması maksatlı önerilebilir.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.