Karda Düştükten Sonra Şiddetli Ağrıya Dikkat!

Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Sorumlusu Doç. Dr. Necdet Sağlam, kar ve buzda düşmeden yürüyebilmek için tedbirli davranmanın çok önemli olduğunu belirterek, kişi kar ya da buzda düştükten sonra şiddetli ağrı hissediyorsa ve kalkamıyorsa, ağrılı bölgeyi hareket ettirmeden yardım çağırması gerektiğini ifade etti.

Bu tedbirlerin karın yumuşak olduğu dönemlerle, ıslak ve buz olduğu zamanlarda farklılık gösterdiğini dile getiren Sağlam, şöyle devam etti:

"Karın yumuşak olduğu dönemlerde, yollardaki çukur ve engeller kapandığından ve zemin kaygan olmadığından düşmeler, genellikle görülmeyen bu çukur ve engellere basma ve takılma sonucu meydana gelir. Böylece daha çok ayak bileği burkulması ve kırıkları oluşabilir. Böyle yollarda yürürken düşmemek için bastığımız yerlerden emin olmalıyız. Ya basmadan önce basacağımız yeri temizlemeli veya elde taşınan bir baston ile kontrol edilerek basılmalıdır. Islak, kaygan karda veya buzda yürürken düşmemek için öncelikle ayakkabılarımızın altının kaymayı azaltacak ve tutunmayı artıracak şekilli olması gerekir. Yüksek topuk, kayma sırasında düşme ve burkulma ihtimalini artırdığından sakıncalıdır. Her an düşecekmiş gibi hazırlıklı ve basacağımız yerlere bakarak yürümeliyiz. Güvenli olmadığını hissettiğimiz yollarda, eğimli yollarda, mermer ve granit gibi buzlanmaya ve kaygan olmaya daha uygun zeminlerde çok daha dikkatli yürümekte fayda vardır. Bu tür yerlerde tırabzan varsa tutunarak veya baston kullanarak, daha yavaş ve kısa adımlarla yürümek düşme ihtimalini azaltır."

DÜŞMENİN ŞİDDETİNİ AZALTMAK İÇİN ELLERİ SERBEST BIRAK

Düşmenin, denge kaybıyla oluşan bir eylem olduğunu ifade eden Sağlam, bu durumda travmanın şiddetini azaltmak için yürürken ellerin serbest olması gerektiğini belirtti.

Sağlam, bazı yaş gruplarıyla eklem hastalığı olanların düşme ve kırık için risk altında olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Menopoz sonrası kemik erimesi tespit edilmiş hastalar, 60 yaş üstündeki erkekler, yürürken denge sorunu olan nörolojik hastalar ve hamileler düşme ve kırık riski olan hastalardır. Bu hastaların mümkün olduğunca karda ve buzda yürümemesi gerekir. Düştükten sonraki aşama da önemlidir. Travmayı karşılayan vücut kısmı direkt olarak etkilenir ve kırılabilir. Örneğin menopoz sonrası kadınlarda en sık el bileği, omuz, kalça ve omurga kırıkları oluşur. Yine bacak ve uyluk kemiğiyle ayak bileği kırıkları da bu dönemde fazla görülmektedir. Kişi düştükten sonra şiddetli ağrı hissediyorsa ve kalkamıyorsa, ağrılı bölgeyi hareket ettirmeden yardım çağırmalıdır. Kollardaki kırıklar için bekleme ve taşınma sırasında kolun vücuda sarılması oluşabilecek ek yaralanmaları önler. Bacaklardaki kırıklar için kırık bacağın sağlam bacağa sarılması veya sert zeminli sedye gibi araçlarla taşınması ve kişinin sağlık kuruluşuna ulaştırılması gerekir."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.