Hz. İbrahim’in Ölüleri Dirilten Duâsı

İbrâhîm -aleyhisselâm-, ölen bir canlının yeniden nasıl dirileceğini merak et­miş ve bunu kendisine göstermesini Rabbinden istemiştir. Allâh Teâlâ O’na âyette geçtiği gibi maddî bir misâlle cevap vermiş, ancak dirilişin mâhiyetini îzâh etmemiştir. Çünkü insanın bilgi kapasitesi, yeniden dirilme gerçeğini lâyıkıyla kavramaya elverişli değildir.

İbrâhîm -aleyhisselâm-: “Yâ Rabbî, ölüleri diriltmekteki kudret tecellîni dünyâ gözü ile görmeyi arzu ediyorum!” diye ilticâ etmişti.

Bu hâdise, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle anlatılır:  

“İbrâhîm Rabbine: «–Ey Rabbim, ölüyü nasıl dirilttiğini bana göster!» demişti. Rabbi O’na: «–Yoksa inanmadın mı?» buyurdu. İbrâhîm: «–Hayır! İnandım, fakat kalbi­min mutmain olması için (görmek istedim.)» dedi. Bunun üzerine Allâh Teâlâ: «–Öyleyse dört tane kuş yakala, onları kendine alıştır, sonra (onları kesip parçala), her dağın başına onlar­dan bir parça koy! Sonra da onları kendine çağır; (bak nasıl) koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allâh Azîz’dir, Hakîm’dir.» buyurdu.” (el-Bakara, 260)

ASIL MÜHİM OLAN ŞEY

Bundan önceki âyetlerde de geçtiği gibi peygamberlere verilen bu örnekler birer mûcizedir. Mühim olan, Allâh’ın bütün canlıları, özellikle insanı mutlaka diriltip hesâba çekeceğine kesinlikle îmân etmektir.

Şu da var ki, her şeye gücü yeten Allâh Teâlâ, bizzat kendisi dilediği şekilde dirilttiği ve hayat verdiği gibi, bunu kulları eliyle de gerçekleştirebilir. İbrâhîm -aleyhisselâm-’ın elinde tahakkuk eden bu hâdise buna örnek olarak verilebilir.

İBRAHİM PEYGAMBER’İN DUÂSININ MÂHİYETİ

Şüphe yok ki, “…Benim Rabbim hayat verir ve öldürür…” (el-Bakara, 258) diyen Hazret-i İbrâhîm “Ey Rabbim!” dediği zaman, “Ey hayat vermeye ve öldürmeye gücü yeten Rabbim!” demiş oluyor, “Ölüleri nasıl diriltirsin?” demekle de bir bakıma, “Bilirim Sen ölüleri diriltirsin, fakat bunu nasıl yaptığını bilmediğimden, acabâ Sen’in diriltme vasfın benim vâsıtamla da tahakkuk edebilir mi? Bana bunu göstermeni niyâz ediyorum.” demiş oluyordu.

Cenâb-ı Hakk’ın “Ey İbrâhîm, yoksa inanmadın mı?” îkâzı üzerine Hazret-i İbrâhîm: “Hayır yâ Rabbî! Bilakis îmân ettim, Sen dilediğin zaman hayatı bana, bende gösterdiğin gibi diriltmeyi de gösterirsin, ancak kalbimin rahat etmesi için, o îmanın verdiği şevk ile kalbime düşen ümit heyecanını dindirmek, îmandan yakînî (kesin) bilgiye, ondan da müşâhedeye geçmek için istiyorum.” dedi ve asıl maksadının, her türlü leke ve kusurlardan temizlenmiş bir kalb elde etmek olduğunu ve bu şekilde “makâm-ı hullete” (gönülden muhabbet ve dostluk makâmına) erip sonsuza dek Halîlullâh (Allâh’ın dostu) olarak kalmaktan ibâret bulunduğunu ortaya koydu.

NEFİS TERBİYESİNİ İFADE EDEN DÖRT KUŞ

CU6L_ORWcAALqSF

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.