Diş Eti Kanamalarını Ciddiye Alın!

Diş eti kanamalarının sağlık açısından önemi nedir?

Ülkemizde en sık karşılaşılan hastalıkların başında diş ve diş eti hastalıkları ve buna bağlı olarak gelişen diş eti kanamaları olduğunu belirten Dr. Ayça Tenli Kurt, diş ve diş eti hastalıklarından korunmak için yapılması gerekenlerin başında doğru fırçalama tekniklerini bilmek, diş ipi ve arayüz fırçası kullanmak olduğunu söyledi.

Diş eti hastalıklarının ülkemizde her 10 kişiden 9’unda olduğunu belirten Dr. Ayça Tenli Kurt, “Diş eti kanamaları genelde ciddiye alınmayan bir hastalıktır. Ancak önlem alınmadığı takdirde diş kayıplarına ve hatta çene kemiğinde erimelere kadar gidebilir. Dişlerinizi kaybetmek istemiyorsanız diş eti kanamanızı ciddiye alın” dedi.

Diş ve diş eti hastalıklarından korunmak için yapılması gerekenler ise doğru fırçalama, diş ipi ve arayüz fırçası kullanmak.

Diş eti neden kanar?

Diş etinde meydana gelen kanamalar diş eti rahatsızlığının habercisi olabilir. Bakteri plağı ve diş taşı (tartar) birikimleri sonucunda, diş etlerinde ve dişleri çene içerisinde tutan kemikte iltihapsal bir alan oluşmakta ve diş eti kanaması ortaya çıkmaktadır.

Diş eti kanadığında ne yapılmalıdır?

Öncelikle kanama gelişen bölgeler için daha dikkatli fırçalama ve diş ipi kullanılması ile beraber ağız hijyeni en iyi seviyeye getirilmelidir ki vücudun kendini yenileme kapasitesi kendini gösterebilsin. Kanama oluşan bölgeler tüm ağız hijyeni uygulamalarına rağmen iyileşme göstermiyorsa en kısa zamanda diş hekimine başvurulmalıdır.

Diş eti kanamaları için nasıl önlem alınmalı

Mutlaka önceden önlem alınmalı, ağız hijyeni uygulamalarına azami derecede önem gösterilmelidir.

Dişler mutlaka günde 2 kere, sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce fırçalanmalıdır.

Fırçalama süresi en az 2 dakika olmalıdır.

Fırçalama esnasında hem dişler hem de diş etleri masaj yapılacak şekilde fırça hareketleri uygulanmalıdır.

Fırçalama sonrası için ise diş arası bakımları tam olarak yapılmalıdır. Bunun için diş aralarında diş ipi veya diş arası fırçası gibi ağız hijyenine katkıda bulunacak yardımcı temizleyiciler kullanılmalıdır.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.