Çektiği Fotoğrafla 400 Çocuğa Yardım Topladı

Iğdırlı fotoğraf sanatçısı Mehmet Özcan'ın, ayakkabıları yırtık bir çocuğun fotoğrafını çekerek sosyal medyada paylaşmasıyla başlayan kampanyada, 400 ihtiyaç sahibi öğrenci için kışlık giysi yardımı toplandı.

Doğa ve yaban hayatı fotoğrafçılığı yapan Mehmet Özcan, üniversitede öğrenciyken bu sanata ilgi duyduğunu söyledi.

Eğitiminden sonra memleketine dönüp fotoğrafçılığa başladığını anlatan Özcan, çalışmalarında yörenin kültür, gelenek ve doğal yaşamına yer verdiğini bildirdi.

Çocuk konulu çalışmalara önem verdiğini dile getiren Özcan, yoldan geçerken ayakkabısı yırtık bir çocuğun fotoğrafını çektiğini, sosyal medyadan paylaştığı bu kareye yoğun ilgi gösterildiğini kaydetti.

Bu durumu, takipçilerinin de talebiyle çocukların kışlık giysi ihtiyacını karşılamaya yönelik kampanyaya dönüştürdüğünü ifade eden Özcan, "Sosyal medyada yoğun bir takipçi sayısına ulaştım. Çocuk konulu çalışmalara önem verdim. Bölge çocuklarının fotoğraflarını çektim. Takipçiler yardımda bulunmak isteyince bir okuldaki öğrencilerin bot ve mont ihtiyacı olduğunu söyledim. Bir okul derken, 10 okula çıktı. Çocuklar sevindikçe biz de sevindik, onlar bizim yarınlarımız." diye konuştu.

15 GÜNDE 400 ÇOCUĞA YARDIM TOPLANDI

Türkiye'nin dört bir yanından yardımların geldiğini anlatan Özcan, "İnsanlar 'Kaç bot göndereyim, istediğiniz yardımı gönderebilirim' diye mesajlar attı. Ben de bu duruma kayıtsız kalmadım, hepsiyle teker teker görüştüm, yardımları topladım, çocukların ihtiyaçlarını karşıladım." dedi.

Yaklaşık 15 günde toplanan kışlık giysilerin Iğdır merkez ile köylerindeki okullarda eğitim gören ihtiyaç sahibi 400 çocuğa dağıtıldığını bildiren Özcan, bu durumdan mutluluk duyduğunu vurguladı.

Kampanyayı sürdüreceğini belirten Özcan, katkıda bulunanlara teşekkür etti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.