'cami Tasarımı Fikir Yarışması' Düzenleniyor

​​​​​​​Çevre ve Şehircilik Bakanlığı camilerin daha estetik, erişilebilir, sağlam ve çevreye duyarlı olabilmesi amacıyla "Cami Tasarımı Fikir Yarışması" düzenliyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talebi üzerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından toplumun sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayabilen, çocuklara, kadınlara, gençlere, ihtiyarlara ve engelli vatandaşlara da hitap eden tasarımlara sahip camiler için fikir yarışması hazırlandı.

Yarışmaya katılacak projelerdeki camilerde, geçmişin mimari anlayışını bugünün teknolojisiyle harmanlayan, mimari açıdan şehrin yapısına uygun, bölgesindeki ihtiyaca cevap verebilen, sosyal imkanlarla donatılmış olma özellikleri aranıyor.

Yarışmada camilerin, tarihsel gelişime katkı sağlayarak geleneksel tecrübeyi yaşatması, toplumun ihtiyaç ve beklentilerini karşılayan aynı zamanda günün imkanlarını da kullanan bir tasarım yaklaşımıyla ele alınması, ibadethane olmasının yanında günün her saati hayatın aktığı yaşam alanları olmasına yönelik fikirlerin paylaşımı amaçlanıyor.

YARIŞMAYA BAŞVURULAR DEVAM EDİYOR

Başvuru sahiplerinden, mimari açıdan tarihe, kültüre, geleneğe vurgu yapmaları, çevreyle uyumlu, sürdürülebilir, enerji verimliliği olan, iklimsel verileri, topografyayı gözeterek işletme planı çerçevesinde önceden düşünülmüş yaşayan ve yaşanan mekan kurguları bekleniyor.

Öte yandan doku, renk, ışık gölge, desen, boyut gibi mimariye ilham veren her türlü kavramın düşünüldüğü tasarımların yer alması isteniyor.

Başvuruların devam ettiği yarışma, 200 ve biner kişilik camiler olmak üzere iki kategoriye ayrılıyor. Bin kişilik cami için 3 bin 300 metrekarelik, 200 kişilik cami için ise 570 metrekarelik ihtiyaç programı belirleniyor.

16 PROJEYE TOPLAM 720 BİN LİRA ÖDÜL

Cami tasarımlarında, engelli ve yaşlıların erişilebilirliği, kadınlara özel kullanım alanları ve imkanlar, çocuklar için özel alanlar olması bekleniyor.

Caminin ibadethane işlevinin yanında sosyal ve eğitim işlevlerini de üstlenebilmesi amacıyla ihtiyaç programında çok amaçlı salon, kütüphane, Kur'an kursları gibi çeşitli donatılara da yer verilmesi planlanıyor.

Yarışmayla toplumun her yaşta ve durumda camilerle bağının kurulması ve camilerden kopmaması hedefleniyor.

Projelerin son teslim tarihi 10 Nisan olan yarışmada, 200 ve biner kişilik kategorilerde, 3'er derece, 3'er mansiyon, 2'şer de satın alma olmak üzere seçilecek 16 projeye toplam 720 bin lira ödül verilecek.

Ayrıntılı Bilgi: https://www.camitasarimi.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.