Salatı Melevan Arapça ve Fazileti

Salatı Melevan nedir? Rivayete göre Salatı Melevan nasıl geçiyor? Salatı Melevan'ı okumanın fazileti nedir? Salatı Melevan'ın Arapçası ve anlamı...

Anlamı:

Ey Allah’ım! Gece gündüz değiştiği müddetçe, asırlar birbirini takip ettikçe, yenilenenler tekrarlandıkça, kutup yıldızları göründükçe, Efendimiz Muhammed’e ve âline salât eyle. O’nun ruhuna ve ehl-i beytinin ruhlarına bizden tahiyyat ve selâm eyle, merhamet et ve mübârek kıl ve kıyamet gününe kadar ona çokça selâm eyle.

SALATI MELEVAN'IN RİVAYETİ

Rivâyete göre maddi sıkıntıya düşen bir derviş rüyasında Peygamber Efendimizi görmüş, halini arz edince kendisine Sultan Mahmud’a giderek sıkıntısını giderecek maddî yardımı istemesini tavsiye etmiştir. Derviş “Efendim padişah beni kapısından kovar, ona ne diyeyim ki benim ihtiyacımı görsün, kapısından kovmasın?” deyince Efendimiz; O’nun bana yatmadan evvel otuz bin, yataktan kalkarken de otuz bin salavât getirdiğini haber ver” demiş.

Gazneli Mahmud dervişin bu söylediklerini duyunca ihtiyacından fazlasını ona hediye etmiş. Derviş çekildikten sonra padişahın etrafında bulunan devlet erkânı hükümdara, sürekli yanında bulunduklarını, bu kadar salavâtı ne zaman ve nerede çektiğini sorarlar. O’da “ulemâ-yı ehl-i yakînden duyduğuna göre aşağıda yazılı salavâtı her kim bir defa okursa on bin defa salavât çekmiş gibi olduğunu, kendisinin de yatmadan önce üç defa, kalkarken de üç defa çektiğini böylece otuzardan altmış bin defa okumuş gibi olduğunu söylemiştir. Yücer, agm., s.259

Kaynak: Yrd. Doç Dr. Veysel Akkaya, Kalplere Şifa Salavat ve Dualar, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

HADİSLERDE DUA

Hadislerde Dua

KUR’AN’DA GEÇEN DUALAR

Kur’an’da Geçen Dualar

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Çok şık lar

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.