'kurban Yakalama Timi' Kuruldu

Erzincan'da Kurban Bayramı döneminde olası kurbanlık kaçması olaylarına karşı belediye bünyesinde atlı ve ATV araçlı ekiplerin de katılımıyla "kurban yakalama timi" oluşturuldu.

Erzincan'da, Kurban Bayramı döneminde kaçan kurbanlık hayvanlara müdahale etmek için belediye bünyesinde oluşturulan "kurban yakalama timi" antrenmanlara başladı.

Erzincan Belediyesi, her yıl Kurban Bayramı döneminde oluşturduğu "kurban yakalama timini" bu yıl araçların giremeyeceği bölgeler düşünülerek, atlı ve dört çeker "ATV" araçlı ikişer ekiple takviye edildi.

Tim, Kurban Bayramı öncesi hem kaçan kurbanlık hayvanlara doğru ve etkili müdahale tekniklerini öğrenmek hem de zorlu görev için kondisyon kazanmak için antrenman yapıyor. Antrenmanlarda kaçan kurbanlara kement ve uyuşturucu silahla nasıl müdahale edeceklerini uygulamalı olarak öğrenen ekip, şınav çekerek ve koşarak da fiziksel dayanıklılıklarını artırmaya çalışıyor.

Antrenmanlarını bayrama kadar düzenli olarak devam ettirecek tim, böylece bayramın ilk gününe hazır olarak girmeyi planlıyor.

9 KİŞİLİK KURBAN YAKALAMA TİMİ

Erzincan Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü Celil Atilla Uymaz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, kurbanlıklarını kaçıran vatandaşlara en iyi hizmeti vermeyi amaçladıklarını belirtti.

Bunun için 9 kişilik yakalama timinin, bu yıl atlı ve motorize ekiplerle takviye edildiğine işaret eden Uymaz, "Ekibimiz, iki motorize birliğimiz, iki atlı birliğimiz, iki kasabımız ve 3 de yakalama görevlimiz ile toplam 9 kişiden oluşuyor. Erzincan Belediyesi Kurban Yakalama Timi bu yıl en iyi şekilde hizmet verecek inşallah" dedi.

Timin liderliğini yapan İlhami Kurtalan ise kaçan kurbanlıklara en kısa sürede müdahale ederek hem yaralanmalarını hem de çevreye zarar vermelerini önlemeyi ve sahiplerine teslim etmeyi amaçladıklarını söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.