Geleneksel Sanatlar Yarışması Başlıyor

Bu yıl ikincisi düzenlenen Geleceğin Ustaları 2014 Geleneksel Sanatlar Yarışması; Hüsn-i Hat Celi Sülüs, Hüsn-i Hat Celi Talik, Tezhip, Minyatür, Çini, Ebru, Kaatı’ olmak üzere yedi dalda gerçekleştirilecek ve dereceye girenlere para ödülü verilecek.

Geleneksel sanatların tanıtımına, gelişimine katkı sağlamak, bu alanda çalışma yapan sanatçıları teşvik etmek amacıyla düzenlenen ve bu yıl ikincisi gerçekleştirilecek olan Geleceğin Ustaları Geleneksel Sanatlar Yarışması’na başvurular başladı. Hüsn-i Hat Celi Sülüs, Hüsn-i Hat Celi Talik, Tezhip, Minyatür, Çini, Ebru, Kaatı’ olmak üzere yedi dalda eserlerin kabul edileceği yarışmaya, başvurular 20 Aralık 2014 tarihine kadar devam edecek ve dereceye girenlere para ödülü verilecek. Geçen yıl ilki düzenlenen yarışmaya Türkiye dışından gösterilen ilgi dolayısıyla yarışma dokümanları ve web sitesi Türkçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere üç dilde hazırlandı.

GELENEKSEL SANATLAR YARIŞMASI’NA BAŞVURULAR BAŞLADI

Her biri yarışmada yer alan dallarda uzman, usta sanatçı ve akademisyenlerden oluşan, Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili’nin başkanlık edeceği 20 kişiden oluşan seçici kurulun değerlendirmeleri neticesinde dereceye girenlerin belirleneceği yarışmaya her katılımcı yalnız bir dalda ve bir eserle katılabilecek.

10 Ocak 2015 tarihinde Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenecek ödül töreninden sonra ödül alan ve sergilenmeye değer görülen eserler 10 - 20 Ocak 2014 tarihleri arasında Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek sergide sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sergi açılışında dereceye giren eserlerin yer aldığı yarışma katalogu konuklara takdim edilecek.

“GELECEĞİN USTALARI 2014”

Zeytinburnu Belediyesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TBMM Milli Saraylar ve Geleneksel Sanatlar Derneği iş birliği ile düzenlenen Geleceğin Ustaları 2014 Geleneksel Sanatlar Yarışması ile ilgili her türlü bilgiye www.geleceginustalari.org adresinden ulaşılabilir.

Bilgi İçin: Tel:(0212) 245 55 71

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.