Erkeklerin Sona Bıraktığı Hastalık

Ülkemizde yaşayan erkeklerin yaşadığı en önemli sağlık problemlerinden biri olan kıl dönmesi hakkında Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Melih Paksoy ilginç bilgiler veriyor.

Kıl dönmesi özellikle ülkemizde yaşayan erkeklerde sıklıkla yaşanan ciddi ağrılara neden olabilen önemli bir sağlık sorunu. Ne kadar önemli olsa da birçok kişi bu sorunu gizli olarak yaşamayı tercih ediyor ve doktora gitmeyi hep son aşamaya bırakıyorlar. Utandıkları için doktordan çekinen hastaların tedavisi ise son derece kolay.

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Melih Paksoy, kıl dönmesine neden olan faktörler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

ŞİŞLİK, AKINTI VE AĞRI SIKLIKLA YAŞANIYOR

Kuyruk sokumu, göbek, koltuk altı, kasıklar ve ender olarak da parmak aralarıyla ayak tabanındaki kıl köklerinin iltihaplanması kıl dönmesine neden oluyor.  İçi kıl dolu bir kist olan bu hastalıkta, kistin infekte olmasına bağlı apse meydana gelebiliyor. Hastalığa zamanında müdahale edilmediği takdirde ise apse ilerleyerek diğer kıl köklerini içine alıyor ve cilt altı yağ dokusuna doğru ilerleyip yayılabiliyor. Vücudumuzdan dökülen serbest kıl ve kıl yumaklarının bazı bölgelerde birikmesi sonucu ortaya çıkan kıl dönmesi, şişlik, sertlik, akıntı ve ağrı gibi şikâyetlerin yaşanmasına neden oluyor.

EN ÇOK 15-25 YAŞ ARASINDA YAŞANIYOR

Kişilerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kıl dönmesi erkeklerde, kadınlara kıyasla 3 kat daha fazla görülüyor. Kıl dönmesinin en sık görüldüğü yaş dilimi ise 15-25 yaş arası.  Özellikle kıllanma eğiliminin fazla olduğu bu dönemde yaşanan kıl dönmesinin en sık rastlandığı ırk ise Akdeniz halkı.

FAZLA OTURMAK VE KİLOLU OLMAK SORUNU TETİKLİYOR

Her ne kadar kıl yapısı kıl dönmesinin yaşanmasındaki en önemli etkenlerin başında geliyor olsa da, bazı faktörler sorunun daha fazla yaşanmasına neden olabiliyor. Kilolu olmak, gün içerisinde fazla oturmak ve çok terlemek, kıl dönmesine neden olan faktörler arasında yer alıyor. Yürürken ya da otururken kalça kaslarının hareketleri ile kıllar daha da derine gömülüyor, bu durum da kıl dönmesine neden oluyor. Bu nedenle özellikle bankacı, öğrenci ve şoför gibi meslek gruplarıyla, bisiklet veya ata binme sporları ile ilgilenen sporcularda kıl dönmesi oldukça fazla görülüyor. Bunun dışında vücut yapısının çok kıllı olması, kıl yapısının yoğun ve iri taneli olması, deri kalınlığı ve kötü hijyen, hastalığın diğer belirgin faktörleri.

FAZLA KİLOLARINIZDAN KURTULUN

Kişisel bakıma önem vermek, fazla kilolardan kurtulmak, çok fazla oturmamak kıl dönmesi sorunun daha az yaşanmasına neden olan önlemler arasında yer alıyor. Ayrıca kıl dönmesi ameliyatı geçiren hastaların o bölgeyi belli bir süre için kıldan temizlemesi nüksleri önleyebiliyor.

TEDAVİ İÇİN OPERASYON ŞART

Apse şikayeti ile başvuran hastalarda ilk yapılacak işlem anestezi altında apsenin boşaltılması ve bölgenin temizlenmesidir. Apsenin boşaltılmasıyla hasta hemen rahatlıyor. Apsenin boşaltıldığı kesi kapatılmıyor. Bu alana yapılacak pansumanlar ve antibiyotik tedavisi ile apse belirtileri geçiyor. Apseli dönemde hasta ameliyat edilmez ve edilmemelidir.  Apsenin tedavisinin ardından ise yapılacak işlem hastalıklı bölgenin cerrahi olarak çıkartılmasıdır. İyileşme süresi kısadır, tekrarlama oranı son derece düşüktür. Derinin içerisinde sınırlı olan hastalıklarda ameliyatsız lokal işlemler tercih edilebilir.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.