Tasarruflu Ampuldeki Tehlike!

Elektrik tasarrufu sağlamaları sebebiyle son yıllarda kullanımı giderek yaygınlaşan floresan lambalar ve tasarruflu ampuller, sağladıkları elektrik tasarrufu yanında insan ve gıda sağlığı için ciddi tehlike arzediyor.

Bu tehlikenin ana kaynağı, floresan lambalarda ve tasarruflu ampullerde bulunan civa buharı ve yaydıkları elektromanyetik radyasyondur.

Bunlarla birlikte, en sık görülen bir başka etki de,  insan gözünün algılayamadığı ve saniyede 100 kez tekrarlanan ışık titreşimlerinin yol açtığı göz bozuklukları, baş ağrıları ve konsantrasyon eksikliğidir ..

Floresan lambalarda, elektrik düğmesine basıldığında, transformerden geçen elektrik, tüpün bir ucundaki elektrottan diğerine bir ark oluşturur. Bu arkın enerjisi tüpün içindeki civayı buharlaştırır. Bu buhar elektrik yüklenerek gözle görülmeyen ultraviyole ışınları saçmaya başlar. Bu ışınlar da tüpün iç yüzeyine kaplanmış olan fosfor tozlarına çarparak görülen parlak ışığı oluşturur. Tasarruflu ampuller ise, ampul içindeki elektrotların yaydığı elektronların cam tüp içinde cıva atomlarıyla çarpışmasının sonrasında yayınladığı ultraviyole ışınların lambanın iç yüzeyindeki fosfor kristalleri (florışıl tozlar) tarafından görünür ışığa çevrilmesi ile çalışır.

İşte bu süreçte ortaya çıkan civa buharı ve elektromanyetik radyasyon, insan ve gıda sağlığını tehdit etmektedir..

TASARRUFLU AMPULLERDEKİ CİVANIN TEHLİKELERİ

Enerji tasarruflu ampuller ve floresan lambalarla birlikte evlerimize ve iş yerlerimize  bol miktarda civa da girdi. Enerji tasarruflu ampullerin beş miligrama kadar civa içermesine izin veriliyor. Ancak civanın zerresi bile son derece zehirli…

Civa, sahip olduğu buhar basıncı sebebiyle oda sıcaklığında uçucu hale gelir ve hemen civa buharı oluşturur. Civa buharının solunum yoluyla yahut deriden geçişi ile insan vücuduna nüfuz etmesi sonucunda merkezi sinir sistemi, akciğerler, böbrekler, deri ve üreme sistemi üzerinde olumsuz etkileri görülebilir.

Uzun süreli düşük düzeyde civaya maruz kalmak, kişiden kişiye farklı belirtiler yaratabilir. Yorgunluk, iştah kaybı, kilo kaybı, uykusuzluk, hazımsızlık, ishal, ağızda ya da boğazda yanma, ağızda pas tadı, diş etlerinde yanma  ve diş eti iltihabı, asabiyet artışı, hafızada zayıflama  ve adale titremeleri , bu belirtilere örnektir.

Civa öncelikle deri ve mukoza zarlarını tahriş etmekte ve bazı kişilerde deri hassasiyeti yaratabilmektedir. Bu yüzden kırılanfloresan lambalara ve tasarruflu ampullere dokunmak, tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Uzmanlar tasarruflu ampul vefloresan lambaların zararlı etkilerinden korunmak için söz konusu lambalar kırıldığında veya patladığında nasıl hareket edilmesi gerektiğini şöyle özetliyor:

1. Kırıklara asla basmayın ve derhal odayı terkedin. Odayı en az 15-20 dk havalandırın. Klima çalışıyorsa kapatın.

2. Kırıkları ve yerlere saçılan civa partiküllerini temizlemek için elektrik süpürgesi kullanmayın.   Saçılan civa partikülleri elektrik süpürgesi sayesinde ortama yayılabilir.

3. Plastik eldiven takın ve yerdeki cam kırıklarını süpürün  ve civa partiküllerini ise paspaslayın. Topladığınız kırık parçaları bir plastik torba içine alın ve bu torbayı mümkünse  evdeki normal çöp kovasına değil, belediyelerce tahsis edilen kimyasal atık konteynerine atın.

4. Kırık ampulden çıkan tozu solumayın.

5. Kırık ampul parçaları elbisenize değdiyse, o elbiseyi tekrar kullanmayın. Çünkü kumaş civa buharını emer ve sonradan tekrar ortama salar.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.