Öz Vatanlarında İlk Cuma Namazını Kıldılar

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Ukrayna’dan getirilerek Erzincan’ın Üzümlü ilçesine yerleştirilen Ahıska Türklerinin son kafilesindekiler öz vatanlarında ilk cuma namazını kıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı, Başbakan Binali Yıldırım’ın koordinasyonuyla Ukrayna’dan getirilerek Erzincan’ın Üzümlü ilçesine yerleştirilen Ahıska Türklerinin son kafilesindekiler, öz vatanlarında ilk cuma namazını kılmanın mutluluğunu yaşadı.

Üzümlü ilçesine bağlı Bayırbağ köyünde Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yaptırılan konutlara yerleştirilen Ahıska Türkleri, yeni bir yaşama başladıkları topraklardaki ilk cuma namazında Ensar Camisi’nde buluştu.

CUMA NAMAZINA YOĞUN İLGİ

Namaz öncesi Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Genel Sekreteri Fuat Uçar, camide Ahıska sürgününün 73. yılı dolayısıyla cemaate “sürgün” temalı sunum yaptı. Cuma namazına yoğun ilgi gösteren Ahıska Türkleri, sohbetin ardından cuma namazını kılıp dua etti.

İLK DEFA EZAN SESİNİ DUYDULAR

DATÜB Ukrayna Temsilcisi Marad Rasulov, dün kente 250 kişilik Ahıska Türkü kafilesinin geldiğini anımsattı.

Ailelerin öz vatanlarına kavuşmanın heyecanını yaşadığını ifade eden Rasulov, “Dün gelen grup, bugün ilk defa ezan sesini duydular. Hepsi çok duygulandı çünkü biz Ukrayna'da dışarıda ezan sesi duymuyoruz. Böyle güzel bir camide cuma namazı kılmak herkese heyecan verdi. İnsanlar çok mutlu. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan, bakanlarımızdan emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Namaz öncesin de sürgün dönemindeki vefat eden insanlarımıza dualar edildi.” dedi.

“ALLAH’A BİNLERCE ŞÜKÜRLER OLSUN”

Ahıska Türklerinden Tayyip Binalioğlu ise en büyük dileklerinin gerçekleştiğini dile getirerek, “Allah’a binlerce şükürler olsun ki çoktandır arzu ettiğimiz, ata babalarımızın arzu ettiği rüyası gerçek oldu. Bugün ana vatanın toprağında ilk defa ezan seslerini işittik. Bizim çocuklarımız ana vatanda bahtlarını bulsunlar. Büyüklerimize de sağlık ve selamet diliyoruz. Bu devleti güzelleştirmek için halkımız, dinimiz için hizmet edeceğiz çoluk çocuğumuzla.” diye konuştu.

87 yaşındaki Ahıska Türkü Abdullah Veyselov da öz vatanlarına kavuştukları için Allah’a şükrettiklerini belirterek, “Bundan sonra sürgün görmeyeceğiz. Burası çok güzel, çok beğendim. Cumhurbaşkanımıza, bizi buralara getirip sahip çıkanlara teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.