Namazdaki Hareketlerin Harf Olarak Karşılığı

Bir rekâtta bedenin temel olarak dört pozisyonu vardır. Her biri Arap alfabesinin bir harfinden oluşur ki onlar Allah’ın isminin yazıldığı harflerdir. ‘Elif’ kıyamdır, ‘Lam’ rükûdur. ‘He’ ise secde ve aynı zamanda nefes alma ve oturma hali celsedir. Kıyam (ayakta durma), insan âleminin sembolüdür, Allah’tandır. Rükû (eğilme), hayvan âleminin sembolüdür, Allah’a yöneliştir. Secde (yere kapanma) bitki âleminin sembolüdür, Allah’ı hissetmektir. Celse (oturma) maden âleminin sembolüdür, Allah içindir.

Rivayete göre Allah-u Teâlâ Cebrail (a.s.)’i en güzel bir surette yarattığında Cebrail ne kadar güzel olduğunu görüp Allah’a sordu: “Benden daha güzel başka bir melek var mı?”

Allah (c.c.); “Hiçbir meleği senden güzel yaratmadım” dedi.

Bu cevap üzerine Cebrail (a.s.) iki rekât şükür namazı kıldı, her rekât 1000 yıl sürdü.

Allah (c.c.) Cebrail’e şöyle söyledi:

“Hiç kimse senin kadar şükretmedi ama zamanın sonunda benim en şerefli peygamberim, Habibim gelecek. Onun ümmeti günahlarının bağışlanması için namaz kılacak, onların kıldığı namaz senin, benim azametim ve şerefim için kıldığın namazdan üstün olacak. Onların seçkin ümmet olmasının nedeni, benim Habibimin ümmeti olmasıdır.”

Cebrail tekrar sordu:

“Onlara ibadetlerinin karşılığında ne vereceksin?”

Allah-u Teâlâ cevap verdi:

“Cennetimi vereceğim.”

Daha sonra Cebrail (a.s.); "Ya Rab, Hz. Muhammed’in ümmetine vereceğin Cennette gezebilir miyim?" diye izin istedi. Cebrail üç milyon yıl cennette uçtu. Sonra yorularak Allaha sordu:

“Rabbim, Hz. Muhammed’in ümmetine vereceğin cennetin ne kadarını gördüm.

Cenab-ı Hak şöyle cevap verdi: “On kat daha hızlı olarak, bir üç milyon yıl daha uçsan, benim Habibimin ümmetine iki rekât namazı için vereceğim cennetin onda birini bile göremezsin.”

BİR REKÂT MUHTEŞEM BİR MİRAÇ HEDİYESİ

Namazın bir rekâtının bereketi ve gücü İslam dininin hazinesini taşır. Bir rekâtta kişinin Mahbub-u Ezelisiyle ebedi bir sohbet akışı tesis edilir. Okunan ilahi kelam Mabud’dan abide, abidden Mabud’a medcezir dalgaları gibi kesintisiz ulaşabilir. Namazın bir rekatı hiç tükenmeyen ebedi bir akış ve ilahi bir nefes sağlar. Bir rekât vahdet okyanusuna daldırır. Bir rekât bize ahiretin tatlı kokusunu içine çektirir. Bir rekât muhteşem miraç hediyesini sunar. Bir rekât İslam dininin hazinesini taşır.

NAMAZDAKİ BEDEN HAREKETLERİNİN ARAP ALFABESİNDEKİ KARŞILIĞI

Bir rekâtta bedenin temel olarak dört pozisyonu vardır. Her biri Arap alfabesinin bir harfinden oluşur ki onlar Allah’ın isminin yazıldığı harflerdir. ‘Elif’ kıyamdır, ‘Lam’ rükûdur. ‘He’ ise secde ve aynı zamanda nefes alma ve oturma hali celsedir. Kıyam (ayakta durma), insan âleminin sembolüdür, Allah’tandır. Rükû (eğilme), hayvan âleminin sembolüdür, Allah’a yöneliştir. Secde (yere kapanma) bitki âleminin sembolüdür, Allah’ı hissetmektir. Celse (oturma) maden âleminin sembolüdür, Allah içindir. Sonuç olarak, beden bir rekât boyunca bu bedensel pozisyonlardan geçer ve namaz kılan beden hareketleriyle Allah lafzını yazar.

BİR REKAT NAMAZDA NELER YAPIYORUZ?

İhlaslı bir rekat kılmak, ilahi hakikatlerin tadını içinde hissetmekten başka bir şey değildir;

  • Kıyama durarak kendimizi Kıyamete, Haşir gününe, Hesap gününe hazırlıyoruz.
  • Namazın başlangıcındaki Fatiha kıraati ile kendimizi ilahi idrakimizin açılması için terbiye ediyoruz.
  • Rükû ile kendimizi takvaya alıştırıyoruz, her şeyden sıyrılıp Allah-u Teâlâ’nın huzurunda eğiliyoruz.
  • Secde ile nefsimizi feda etmeye, benliğimizden sıyrılmaya ve hiç olduğumuzu derk etmeye alışıyoruz.
  • Teşehhütteki Tahiyyat ile kendimizi Cenab-ı Allah ile sohbet edebilecek yakınlığa gelmeye hazırlıyoruz.
  • Şahadet ile imanımızı kuvvetlendiriyoruz ve tahkiki-iman mertebelerine ulaşmaya çalışıyoruz.
  • Salâvatlar ile ilahi güzelliği ve muhabbeti alabilmek için kalplerimizi yumuşatıyoruz.

MELEKLER DE BİZİMLE BERABER NAMAZA DURUR

Miraç gecesinde yer alan bir sohbetten biliyoruz ki biz namaz kılarken cennetin bütün tabakaları bizimle beraber kıyam ederek, rükûa giderek, secdeye kapanarak namaz kılan meleklerle dolar. Dahası, arkamızda namaz kılıp cemaat oluştururlar. Etrafımız bizimle birlikte tesbih ve hamd ilahileri söyleyen sayısız meleğin muhteşem senfoni orkestrası ile sarılmıştır. Namaz ibadeti ilahî düzenin akışında yer almamız için emredilmiştir. İhlasla kılınan bir namaz sayesinde tüm meleklerin hamd korosuna katılma şansını elde ederiz. Aynı şekilde melekler de bizim tesbihimize, hamdimize, zikrimize, duamıza ve tilavetimize katılırlar.

Namaz kılarken azami derecede kendimizi verirsek, tamamen teslimiyet gösterirsek, kulluk neşvesi içerinde olursak, daimi şükür halinde olursak, sevgi içerisinde korku haleti içerisinde olursak, hadsiz tevazu içerisinde olursak Tevfik-i ilahiye nail olacağız.

Kaynak: Rabia Broadbeck, Altınoluk Dergisi, Eylül 2015

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.