Haccın Güvenliğini İsrailli Şirket mi Sağlıyor?

Son yılların en fazla kaybın yaşandığı hac organizasyonuyla ilgili ilginç bağlantılar ortaya çıktı.

Önce vinç kazası sonra Mina'da yaşanan izdihamda hayatını kaybeden yüzlerce insan..

Suudi Arabistan'da bu yılki hac organizasyonu büyük olaylara sahne oldu. Vinç kazasından sonra bayramın 1. günü yaşanan Mina'daki izdiham olayı dünyanın gündemine oturdu.

Herkesin aklındaki soru şu oldu; Acaba bir güvenlik zaafiyeti mi var?

Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker, bir Arap gazetesine dayandırdığı iddiaya göre hac organizasyonunun güvenliğini bir İsrail şirketinin üstlendiği yazdı.

Bu şirket, hacıların Cidde'den Mekke'ye nakillerinden tutun da milyonlarca hacının parmak izi ve fotoğraflarından tutun da her türlü bilgiyi saklama hakkına sahip.

İşte Şeker'in Lübnan gazetesine dayandırdığı iddiası;

HACCIN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAN İSRAİLLİ BİR ŞİRKET

Şimdi gelin, Lübnan'a uzanalım.

Al Akhbar gazetesinin 7 Ekim 2013 tarihli nüshasında yer alan bir habere bakalım.

Arşivden çıkarıp okuyoruz…

El Ahbar, tam iki yıl önce, Haccın güvenliğinin 2010 yılından beri İsrailli bir şirket tarafından sağlandığını yazdı.

G4S isimli şirketin müdürü ise Halit Bağdadi.

İşgal altındaki topraklarda Yahudilere silah ve teçhizat desteği sağlayan…

Ayrıca İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara işkence uygulayan şirket.

Al Majal G4S, kâğıt üzerinde bir İngiliz-Danimarka şirketi olarak görülüyor.

İsrail'de bilindiği üzere, şirketin faaliyetleri arasında, Cidde'deki hacıların Mekke'ye transferleri sırasında oynadığı etkin rol de göze çarpıyor.

İnternet sitesi Asrar Arabiya (Arap Sırları), G4S'nin 2011 yılında “Mekke'de Hacc zamanı 7 günlüğüne görevlendirilecek adaylar almak için” ilan vermiş olduğunu yazdı.

Gilles Munier bu şekilde bildiriyor.

Devamı da var, atlamayalım.

Başta Bağdat ve Dubai havalimanları olmak üzere, G4S, 16 ülkede 44 bin görevli istihdam etmekte.

Şirketin bu ülkelerle yapmış olduğu anlaşmalar gereği, milyonlarca Hacı'nın, parmak izinden fotoğrafına varıncaya kadar her türlü bilgiyi saklama hakkını sahip.

Haziran 2014'de Londra'da yapılan G4S'in genel kurul toplantısında, Filistin yanlısı BDS militanlarının baskını üzerine, G4S'in idarecilerinden Ashley Almanza, 2017 yılından evvel olmamak üzere İsrail cezaevleriyle tekrar kontrat yapmayacaklarını açıkladı.

Bu açıklama, elbette ciddiye alınmadı.

(BDS olarak kısaltılan Boycott Desinvestissement Sanctions, Uluslararası anti Siyonist teşkilat.)

İlginç bir vaziyet.

Okuyup da dudak bükenler olursa, isimler ve cisimler üzerinden araştırabilir.

Hepsini zikrettik.

Arşivler zata mahsus değil, herkese açık.

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Rabbim razı olsun Sadece erkekler için mi?

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.