Bal Hangi Hastalıklara İyi Geliyor?

Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kolaylı, kanser hastalarını bal tüketimine karşı uyararak, balın içeriğindeki şekerin zararlı hücreleri çoğaltabileceğini belirtti.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, kanser hastalarını bal tüketimine karşı uyararak, balın içeriğindeki şekerin zararlı hücreleri çoğaltabileceğini belirtti.

KARACİĞER HASTALIKLARINA İYİ GELİYOR

Kolaylı, yaptığı açıklamada, zengin bitki örtüsüne sahip Türkiye'de birçok bal türünün üretilerek tüketicilere ulaştırıldığını söyledi.

Son yıllarda bal tüketiminde önemli artış yaşandığına işaret eden Kolaylı, "Bir kaşık bal, günlük enerji ihtiyacımızı karşıladığı gibi vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir. Bilimsel çalışmalarımızda balın solunum yolu, mide rahatsızlıkları başta olmak üzere yara ve yanıkların tedavisindeki etkilerini saptadık. Özellikle karaciğer hastalıklarında da etkili olduğunu görüyoruz" dedi.

KANSER HÜCRELERİNİN ÇOĞALMASINA NEDEN OLUYOR

Kolaylı, kanser hastalarının kendilerine ulaşarak hangi bal türünün tüketilmesinin iyi olacağı konusunda görüş istediklerini belirtti. Bu konuyu bir TÜBİTAK projesi çerçevesinde incelediklerini belirten Kolaylı, şunları söyledi:

"Yaptığımız yapay kanser çalışmalarında, balın kanser hücrelerinin çoğalmasına yol açtığını gördük. Bunun sebebi içeriğindeki şekerden kaynaklanmaktadır. Kanser hücreleri enerji kaynağı olarak şekeri tercih eder, buna bağlı olarak da zararlı hücreler büyür ve çoğalır. Dolayısıyla kanser hastalarının şekerden uzak durmaları hastalığın seyri açısından daha faydalı olacaktır."

BAL YERİNE POLEN TERCİH EDİLMELİ

Prof. Dr. Kolaylı, kanser hastalarına bal yerine propolis (arıların değişik bitki ve ağaç kabuklarını çiğneyerek elde ettikleri macuna bazı enzimlerini eklemeleriyle ortaya çıkan ürün) ve polen gibi şekerden uzak arı ürünlerini tüketmelerini tavsiye etti. Kolaylı, araştırmalarda bu ürünlerin bazı kanser türlerine karşı etkili olduğunu gözlemlediklerini vurguladı.

Arı ürünlerinin saklama koşullarının en az sağlayacakları fayda kadar önemli olduğuna dikkati çeken Kolaylı, "Tüketiciler, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı onaylı ve etiketli ürünleri tüketmeye özen göstermeli. Özellikle alkolde çözünen propolisler sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir, su bazlı propolisler tercih edilmeli" diye konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.