Hudeybiye Ne Demek? Hudeybiye Nerededir?

Hac ve Umre Terimleri

Hudeybiye ne demek? Hudeybiye nedir? Hudeybiye nerededir? Hudeybiye Antlaşması nedir? Hudeybiye Antlaşması hangi hadise üzerine yapıldı? Hudeybiye Mescidi nerededir? Hudeybiye'nin İslam'daki yeri ve önemi nedir?

Hudeybiye, eski Mekke-Cidde yolunda Mekke'nin 22 km. batısında yer alır. Harem bölgesinin bu yöndeki sınırı olduğundan bugün Şümeysî denilen mevkide Cidde’den gelen gayri müslimlerin Harem bölgesine girmesini engelleyen bir polis kontrol noktası vardır. Hudeybiye Antlaşması ile Bey'atürrıdvân'ın yapıldığı yer günümüzde Hubeybiye Mescidi diye bilinen yerden 800 m. Mekke’ye daha yakındır. Burada eski mescidle onun yerine yapılmak istenip de vazgeçilen yeni mescidin temel kalıntıları mevcut olup batısında duvarla çevrili küçük bir mezarlık ile 25-30 m. ilerisinde Hudeybiye Kuyusu mevcuttur.

  • Hudeybiye Antlaşması nedir? Hudeybiye Antlaşması hangi hadise üzerine yapıldı?

Hicretten sonra Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ve muhacirler eski vatanlarını özlüyor ve Kâbe'yi ziyaret etmeyi arzu ediyorlardı. Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- rüyasında Kâbe'yi tavaf ettiğini görmesi üzerine, umre yapmaya karar verdi ve bu kararını ashabına bildirerek hazırlanmalarını emretti. Yanlarına yalnızca yol silâhı olan kılıçlarını alan 1400 sahâbî ile birlikte 6. yılın Zilkadesinin başında (Mart 628), Zülhuleyfe’de ihrama girilerek hareket edildi ve Harem sınırı olan Hudeybiye'de konaklandı. Kureyşliler müslümanların Mekke’ye girmesine izin vermeyeceklerini, kendilerine elçi olarak gelen Osman'ın Kâbe’yi tavaf edebileceğini söylediler. Hz. Osman -radıyallâhu anh- bu teklifi reddedince kendisini hapsettiler. Bu gelişme müslümanların karargâhına Osman’ın öldürüldüğü şeklinde ulaşınca, Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, müşriklerle savaşmadan oradan ayrılmaya-caklarına dair biat aldı. Buna Rıdvan biati (Bey'atürrıdvân) denilir. Bunu haber alan Kureyşliler telâşa kapılarak Hz. Osman -radıyallâhu anh-'ı serbest bıraktılar. Ardından da Süheyl b. Amr başkanlığında bir heyet yolladılar.

Yapılan müzakerelerden sonra bir antlaşma imzalandı ve buna Hudeybiye Antlaşması adı verildi. îlk bakışta aleyhte görünen ve ashabın itirazlarına yol açan bu antlaşmanın olumlu sonuçları müteakip yıllarda görülmeye başladı. Müslümanları o güne kadar muhatap saymayan Kureyşliler bu antlaşmayla müslümanları siyasî bakımdan tanımış oldular. Kureyş'in tarafsız kalması sebebiyle, eskiden onunla ittifak içinde olan kabileler bertaraf edildi, Kureyş’ten çekinen bazılarıyla da ittifaklar kuruldu. İn-sanlar arasındaki düşmanlık yerini dostluk ilişkilerine bıraktı ve İslâmiyet Arap yarımadasında hızla yayılmaya devam etti; Mekke’nin fethine kadar geçen iki yıl içinde müslüman olanların sayısı, o güne kadar geçen on sekiz yıl içindeki müslümanların sayısını aştı. Bu münasebetle nâzil olan Feth sûresinde anılan "feth-i mübîn" ve "nasr-ı azîz”den (el-Feth 48/1-3) bu antlaşmanın kastedildiği genel kabul görmüştür. Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir yıl sonra Mekke’ye gidip ashabıyla birlikte önceki yıl yapamadığı umresini kazâ etti ve buna "umretü'l-kazâ" adı verildi.

Kaynak: Diyanet Kutsal Topraklar Rehberi

BENZER YAZILAR