Peygamber Efendimizin Sünnetleri Nelerdir? Peygamberimizin Günlük Sünnetleri

PEYGAMBERİMİZ

Peygamberimizin (s.a.v) sünnetleri nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v) sünnetlerinin hikmetleri, fazileti ve önemi nedir? Günlük hayatımızda, iş yerinde, evde, ticarette, aile hayatında, Müslümanın her anı ve hayatının her alanında uyması ve unutmaması gereken madde madde Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetleri..

Peygamberimizin (s.a.v) emaneti ve İslam'ın iki temel ana kaynağı vardır. Bunlar yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerîm ve Peygamber Efendimiz’in Sünnetleri’dir. Sünnet, Hz. Peygamber'in söz, fiil (davranış) ve onayının genel adıdır.

Yazımızda sizler için hazırladıklarımız:

  • Peygamberimizin Sünnetleri (İlgili yazılar)
  • Peygamberimizin Hadisleri ve Sünnetler (İlgili yazılar)
  • Sünnetin İslam'daki Yeri ve Önemi (İlgili yazılar)
  • Sünnet İle İlgili Diğer Yazılar

Müslümanlar yani ümmet için en temel sorumluluk, sünnetin gerek fert gerekse toplum hayatından hiçbir gerekçe ile dışlanmamasıdır. Çünkü ümmet ile sünnet, birbirinin yokluğunu kaldıramayacak iki “Peygamber mirası”dır. Her ikisinin temelinde ve merkezinde Kur’an-ı Kerîm bulunmaktadır.

Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurulmaktadır:

“Peygamber size ne verirse onu alın, neyi yasaklarsa ondan da kaçının!” [Haşr sûresi (59), 7]

“Kim Peygamber’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur” (Nisâ sûresi (4), 80].

“Peygamber’in emrine muhâlefet edenler, fitneye ya da can yakıcı bir azaba uğramaktan çekinsinler” [Nûr sûresi (24), 63]

“Allah’a ve Resûlü’ne inanıyorsanız, anlaşmazlığa düştüğünüz konuları Allah’a ve Resûlü’ne arz ediniz!” [Nisâ sûresi (4), 59].

PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETLERİ

Ümmet sosyal bir yapı olduğuna göre, onu Yüce Yaratıcının iradesi istikâmetinde şekillendiren Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sözleri, fiilleri/davranışları ve onayları/takrirleri yani sünnetidir.

Sa’d İbni Hişâm'dan rivâyet edildiğine göre şöyle dedi:

Ben Âişe radıyallahu anhâ'ya;

“Bana Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem'in ahlâkını (yaşayışını) anlatır mısın?” dedim.

Âişe ;

"Peygamberin ahlâkı (yaşayışı), Kur‘ân'dan ibâretti" cevabını verdi.

( Ahmed b. Hanbel, Müsned V, 163. Aynı mânadaki diğer rivâyetler için bk. Müslim, Müsâfirin 39; Ebû Davud, Tatavvu' 26; Nesâî, Kıyâmu'l-leyl 2; Dârimî, Salat 165; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 54, 91, 188, 216)

Peygamber Efendimizin (s.a.v) Günlük Hayattaki Sünnetleri

PEYGAMBERİMİZİN HADİSLERİ VE SÜNNETLER

Ashâb–ı kirâm, İslâm dinini, Kur’ân-ı Kerîm, Hz. Peygamber’in şahsı ve onun sözlü veya fiilî tebliğ ve tâlimâtı demek olan sünnetinden meydana gelen bir bütün olarak tanıdı.

Hz. Peygamber’in vefatından sonra İslâm dini, Kitap ve Sünnet’in ortaya koyduğu esaslar çerçevesinde anlaşıldı ve yaşanmaya çalışıldı.

Terim olarak  sünnet, söz, fiil ve takrirleri ile Hz. Peygamber’in İslâm’ı yaşayarak yorumlaması demektir. Bu anlamda sünnet, hadisten daha kapsamlıdır.  Nitekim “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sıkı sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız: Allah’ın kitabı ve Resûlü’nün sünneti..”(Mâlik, Muvatta’, Kader 3) hadisinde bu anlam açıkca görülmektedir. Hz. Peygamber’e nisbet edilen her şeyin yazılı metni mânasında hadis, günümüzde sünnet  yerine de kullanılmaktadır. Artık bugün hadis deyince sünnet, sünnet deyince hadis anlaşılmaktadır. Sünnetin çoğulu sünen olduğu gibi Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirlerine ait  hadisleri içeren kitaplardan bir kısmının adı da Sünen’dir.

Yukarda belirttiğimiz hadisler ana kategorisi altındaki örnek birkaç yazı.

SÜNNETİN İSLAM'DAKİ YERİ VE ÖNEMİ

“O, hevâsından / kendi arzusuna göre konuşmaz. O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir.” (en-Necm, 3-4)

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in 23 senelik nebevî hayatı, Kur’ân’ın bir tefsiri mâhiyetindedir. Biz namazı, orucu, bütün ibadetleri, muâmelâtı, hak-hukuku, O’nun Sünnet’inden öğreniyoruz. O’nsuz nasıl din yaşanabilir?!.

Kur’ân’ın hayata nasıl tatbik edileceği, Sünnet’e bakılmadan bilinemez. Meselâ Kur’ân-ı Kerîm’de, ölü eti yemek yasaktır, haramdır. Fakat yakalandıktan sonra kendi kendine ölen balığı yiyoruz. Balığın istisnâ olduğunu, Sünnet-i Seniyye’den öğreniyoruz.

Kur’ân ve Sünnet, birbirinden ayrılmaz iki esastır. Kur’ân, Efendimiz’in hâl ve davranışlarıyla tefsir edilmiştir. Dolayısıyla bizler de, bilhassa günümüzde, güyâ sûret-i haktan görünerek “Kur’ân bize yeter!” diyen, böylece Kur’ân’ın canlı bir tefsîri demek olan Sünnet-i Seniyye’yi gözden düşürmeye çalışan gürûha karşı son derece uyanık olmalıyız.

Tâbiîn neslinin fıkıh ve hadis âlimlerinden Eyyûb es-Sahtiyânî buyuruyor ki:

“Bir kişiye Sünnet’ten bahsedildiğinde o; «Bırak bunları, sen bize Kur’ân’dan haber ver!» derse, bil ki o kişi kendisi sapıtmış olduğu gibi insanları da saptırmaktadır.”

(Hâkim, Maʻrifetü Ulûmi’l-Hadîs, s. 65; Hatîb el-Bağdâdî, el-Kifâye fî İlmi’r-Rivâye, s. 16.)

Sünnet Nasıl Korunmuştur?

SÜNNET İLE İLGİLİ DİĞER YAZILAR