Sahabenin İrşad ve Tebliğ Aşkı

İbadet Hayatımız

Dünya tarihinde, İslâm’ın yayılışıyla kıyaslanabilecek başka bir hâdise yoktur. İslâm’ın yayılışı; gönül fethi hâlinde tecellî ettiği için, hızlı olduğu gibi kalıcı da oldu. İşte Sahâbe-i kiramın aşk, heyecan ve azimle yaptıkları irşad ve tebliğ hizmetinden örnekler ve isimler...

Sahâbe-i kiram; nâil oldukları hidâyet nimetinin şükrünü, o nimeti insanlığa takdim etmek sûretiyle îfâ etmeye muazzam bir fedâkârlıkla gayret ettiler. Yeryüzünde insanların yaşadığı her mekâna, Semerkant’tan, Afrika’nın içlerine, İstanbul’dan Çin’e varıncaya kadar her yere ulaşmaya çalıştılar.

Dünya tarihinde, İslâm’ın yayılışıyla kıyaslanabilecek başka bir hâdise yoktur. İslâm’ın yayılışı; gönül fethi hâlinde tecellî ettiği için, hızlı olduğu gibi kalıcı da oldu.

Tarihte rastlanan işgal ve istîlâ hâdiseleri ise, hızlı olsa da kalıcı olamadılar. İskender, Atillâ ve Hülâgû gibi şahısların istîlâları kısa bir müddet içinde tesirini kaybetti. Geriye sadece zulümlerinin kahırla anılması kaldı.

Sahâbe-i kirâmın tebliğ aşkıyla, büyük bir fedâkârlık ve gayretle, yeryüzüne nasıl dağıldıklarına bir misal olarak, Abbâs ailesi zikredilir:

“Abbâs -radıyallâhu anh-’ın oğulları;

  • Abdullah, Tâif’te,
  • Ubeydullah, Medine’de,
  • Fâdıl, Suriye’de,
  • Mâbed ve Abdurrahman, İfrikiyye’de (Tunus civarında),
  • Kusem, Semerkant’ta ve
  • Kesîr, (Kızıldeniz kenarındaki) Yenbû’da medfundur.” (Kettânî, Terâtib, Hazret-i Peygamber’in Yönetimi, III, 195)

Sahâbenin bu aşk ve heyecanı sayesinde, onlara hayru’l-halef olan sonraki nesillerde de irşad ve tebliğ azmi devam etti.

Ukbe bin Nâfî, Kayrevan’a kadar gitti. Yüreğindeki cihad ve tebliğ arzusu, öyle coşkulu idi ki, Cenâb-ı Hakk’a şöyle niyâz etti:

“–Yâ Rabbî! Şu koca deniz olmasaydı Sen’in yolunda cihâd ederek önümdeki beldelerde ilerlemeye devam ederdim. Fakat önüme koca bir deniz çıktı!”

Yavuz Sultan Selim de, Mısır Seferi’nden dönerken şöyle demişti:

“–Gönül ister ki, Afrika’nın kuzeyinden Endülüs’e çıkayım ve sonra Balkanlar üzerinden tekrar İstanbul’a döneyim!”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2022 Ay: Mart, Sayı: 205