Aileyi Saran Cahiliye Fitnesi
Câhiliyyenin yeniden hortladığı günümüzde aileyi saran tehlikeler ve fitneler nelerdir? Bu fitne ve sıkıntılardan kurtulmanın yolu nedir?
Câhiliyyenin yeniden ortaya çıktığı, nebevî ahlâkın unutulduğu âhirzaman hengâmında, aile içi şiddet diye bir hâdise yayılmıştır. Yine bu menfî şartlar içerisinde;
- Ailelerde huzursuzluklar artmış,
- Boşanmalar çoğalmış,
- Evlilikler gecikmeye, bekârlık çoğalmaya yüz tutmuştur.
İslâm ahlâkının yaşandığı şerefli mâzîmizde bu sayılanlar neredeyse yok hükmündeydi. Hanımlar gelinliği ile girdiği evde hayırlı bir ömür yaşar ve oradan kefeniyle çıkardı. Kendilerine de bu fazîlet telkin edilirdi. Dergâhlar aile içinde yaşanabilecek tatsızlıkların güzel telkinlerle, samimî arabuluculuklarla düzeltildiği yerler olurdu. Herkes birbirine hüsn-i muâşereti, sabır ve tahammülü, rıfk ve mülâyemeti tavsiye ederdi.
Çünkü Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in bu husustaki tâlimâtı buydu:
“Mü’minlerin îman bakımından en mükemmeli, ahlâkı en iyi olanıdır. Sizin en hayırlılarınız da, kadınlarına karşı ahlâken en hayırlı olanlarınızdır.” (Tirmizî, Radâ, 11/1162)
Çare, İslâm ahlâkına dönmektir.
Batıdan gelen telkinler; artık cinsiyeti yok etme, sapıklıkları terviç edip onlara saygı duyma (!) noktasına gelmiştir. Batı ülkelerinin halklarında dahî, ailenin tahrip edilmesine karşı itirazlar yükselmeye başlamıştır.
Tanzîmat’tan beri körü körüne Avrupa’yı taklit hastalığı, günümüzde artık tersine dönmelidir. Yeniden millî ve dînî kimliğimize dönmeli, ailemizi de asr-ı saâdet esaslarıyla yeniden en güzel kıvamda inşâ etmeliyiz.
Bunun yolu da başta zikrettiğimiz, evlâtlara karşı vazifelerimizi edâ keyfiyetiyle gerçekleşecektir.
Nikâh akitlerindeki güzel duâ ile niyâz edelim:
Cenâb-ı Hak; ailelerimize, Hazret-i Âdem ile Havvâ Vâlidemiz, Hazret-i İbrahim ile Hâcer Vâlidemiz, Hazret-i Muhammed Mustafâ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ile Hatice Vâlidemiz, Hazret-i Ali ile Fâtıma Vâlidemiz’in arasındaki ülfeti nasip buyursun.
Evlâtlarımızı asr-ı saâdetin bahtiyar nesilleri gibi İslâm karakter ve şahsiyetiyle yetiştirebilmemizi müyesser eylesin… Âmîn!..