Peygamberimizin Ölümü İle İlgili Görüşler Nelerdir? Hangisi Kur’an’a Daha Uygundur?

Tasavvuf

Pozitivist düşünceler sebebiyle Peygamberimiz’in herhangi bir beşer gibi ölü olduğunu söyleyenler var. Bir de ölmedi diyenler var. Bu iki görüşün hangisi Kur’an’a daha uygundur? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Hz. Peygamber (s.a.) beşer olarak ölmüştür, ama peygamber ve rehber olarak yaşamaktadır. Allah Rasûlü (s.a.): “Cuma gününde bana çokça salât u selâm getiriniz. Çünkü o gün sizin salât ü selâmlarınız bana arzolunur” buyurmaktadır. Sahâbîler: “Yâ Rasûlallah, kabrinizde çürümüş bir kemik hâline geldiğiniz hâlde bizim salât ü selâmlarımız sana nasıl sunulur?” diye sordular. Allah Rasûlü (s.a.): “Allah peygamberlerinin cesedlerini çürütmeyi yeryüzüne haram kılmıştır” buyurdu.[1] Bir başka hadîste de: “Allah’ın peygamberi diridir ve Hakk cânibinden rızıklandırılır[2] buyrulur. Bu hadîsler ışığında Allah Rasûlü’nü ölü olarak değerlendirmenin uygun düşmeyeceğini düşünüyorum.

Hz. Peygamber (s.a.)’i sıradan bir beşer gibi rûhuyla, ahlâk ve mesajıyla ölü sanmak tehlikeli bir ifâdedir. Çünkü Allah Teâlâ: “Bilesiniz ki Allah’ın Rasûlü arnızdadır[3] buyuruyor. Kur’an târihî bir kitap değil ve hükmü bâki olduğuna göre Allah Rasûlü (s.a.) rûhu, ahlâkı ve mesajı ile diri ve aramızdadır. Allah Teâlâ hazretleri kendi uğrunda öldürülen şehîdlere bile “ölüler” denilmesini istememektedir.[4]

Bir başka açıdan bakıldığında ölen bedendir, rûh ölmez. İnsanın hakîkî varlığı da rûh olduğuna göre, insan ölümle emânet ve âriyet olan bedenden sıyrılıp başka bir boyuta geçmektedir. Nitekim Mevlânâ’daki “âşıklar ölmez”[5] ifâdesi ile Yûnus’taki “âşıklar ölmez, ölen hayvan imiş”[6] şiiri bunu anlatmaktadır. Ölen insanın hayvânî tarafı sayılan bedenidir. İlâhî menşeli olan ve aşkın makarrı bulunan rûh ölmez.

[1].       İbn Mâce, Cenâiz, 1636; İbn Hanbel, IV, 8; Neseî, Cum’a, 5.

[2].       İbn Mâce, Cenâiz, 1637.

[3].       el-Hucurât, 49/7.

[4].       Bkz. el-Bakara, 2/154.

[5].       Dîvân-ı Kebîr Seçmeler, I, 331.

[6].       Yûnus Emre Dîvânı, II, s. 117, 113/8.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları