Müşriklerin Ateşiyle Aydınlanmayın!

HADİSLER

Hadisi şerif Müslümanları hangi konuda uyarıyor? Peygamberimiz (s.a.v) müşrik ve fasıklara karşı nasıl bir tutum içinde bulunurdu?

Hadîs-i şerifte îkaz buyurulur:

“Müşriklerin ateşiyle aydınlanmayın!” (Nesâî, Ziynet, 51; Ahmed, III, 99)

Yani işlerinizi onlarla istişâre etmeyin, onlardan nasihat istemeyin. Zira onlar sizin iyiliğinizi istemezler.

Hattâ bu tarz bir bilgi ve fikir alışverişi, gönüllerde yanlış bir temâyüle yol açabileceği için de zararlıdır.

Sahâbeden Iyâd bin Hımâr -radıyallâhu anh-, müslüman olmadan önceki bir hâtırasını şöyle anlatır:

“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e bir deve veya başka bir şey hediye etmek istedim. Bana;

«‒Müslüman oldun mu?» diye sordu.

«‒Hayır!» dedim.

Bunun üzerine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurdu:

«‒Ben müşriklerin hediyelerini kabul etmekten men edildim!»” (Ebû Dâvûd, Harâc, 33-35/3057; Tirmizî, Siyer, 23/1577; Ahmed, IV, 162)

Bu men edilişinin hikmeti sadedinde;

İbn-i Kesîr tefsîrinde de Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in şöyle bir duâsı nakledilmektedir:

“Allâh’ım! Bana bir fâcirin veya bir fâsıkın, bir yardımını yahut nimetini nasîb etme!..

Çünkü ben bana vahyettiğin (Kur’ân) içinde şunu bulmaktayım:

«Allâh’a ve âhiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri yahut akrabaları da olsa- Allâh’a ve Rasûlü’ne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin…»”  (el-Mücâdele, 22) (İbn-i Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, Mücâdele, 22)

İmam Gazâlî Hazretleri de bu duâyı şu şekilde nakleder:

“Allâh’ım! Bana bir fâcirin yardımını nasîb eyleme ki, kalbim onu sevmesin / ona meyletmesin.”
(Bkz. Deylemî, Firdevs, I, 393 [2011])

Bütün bu dikkat ve ihtimam Rabbimiz’in emridir:

“…Zâlimler topluluğu ile oturma!” (el-En‘âm, 68)

“…Kâfirlerle beraber oturmayın! Yoksa siz de onlar gibi olursunuz!..” (en-Nisâ, 140)

Birinci âyet, Mekke müşriklerinin, ikinci âyet de Medine yahudilerinin meclislerinde oturan müslümanları îkāz etmek için nâzil olmuştur. (Râzî, Mefâtîhu’l-Ğayb, XI, 81)

Rabbimiz, gayr-i müslimlerin meclisinde bir miktar oturmaktan dahî men ettiğine göre; evlâtların, tahsil adı altında, yıllar süren gayr-i İslâmî fikir, telkin ve yaşayışların içinde terk edilmesine râzı olmayacağı gayet vâzıh değil midir?

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2021 Ay: Eylül, Sayı: 199