Şefaat ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Şefaat ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v) şefaat hakkındaki hadislerini sizler için derledik. Şefaat ile ilgili hadisi şerifler...

Başkasının sıkıntısını gidermek veya bulunduğu makamdan daha yükseğine geçmesi için aracılık yapmak işine “şefaat” denir. Şefaat günahı olan mü’minlerin günahının bağışlanması, olmayanların daha üst makamlara yükselmeleri için peygamberlerin ve Allah katında dereceleri yüksek olanların Allah’a dua ve istekte bulunmaları demektir.

Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in kendi ümmetine daha husûsî şefaatleri de olacaktır. Nitekim bir defasında şöyle buyurmuşlardır:

“Şefaatim, (öncelikle) ümmetimden büyük günah işleyenleredir.” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 20-21/4739; Tirmizî, Kıyâmet, 11/2435-6; İbn-i Mâce, Zühd, 37; Ahmed, III, 213)

Bu hadîs-i şerîflerinde Peygamber Efendimiz’in büyük günah işleyenlere şefaat edeceklerini ifâde buyurmaları, şefaatin yalnız onlara has olduğu mânâsına gelmemektedir. Elbette büyük günah işleyenler, şefaate en fazla ihtiyaç duyacak olanlardır. Fakat şefaatin pek çok çeşidi vardır. Bu sebeple Allâh’ın dilediği herkes, kendi hâliyle mütenâsip bir sûrette şefaatten hissedâr olacaktır.

ŞEFAAT İLE İLGİLİ BAZI HADİSLER

  • Ebû Hüreyre’nin anlattığına göre o, “Ey Allah’ın Resûlü! Yüce Rabbin sana şefaat konusunda nasıl bir hak bahşetti?” diye sormuş, Resûlullah (s.a.v.) şöyle cevap vermişti:

“Senin ilme olan tutkunu bildiğim için bunu bana ilk soranın da sen olacağını tahmin etmiştim. Benim şefaatim, kalbi dilini, dili de kalbini tasdik ederek Allah’tan başka ilâh olmadığına samimiyetle şehâdet eden kimse içindir.” (İbn Hanbel, II, 518)

  • Ebû Musa el-Eş’arî’nin naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Bana, şefaat etme ya da ümmetimin yarısının cennete girmesi hakkında tercih yapma fırsatı verildi; ben şefaat etmeyi seçtim. Çünkü o daha kapsamlı ve daha yeterlidir. Siz şefaatimin takva sahibi müminler için mi olacağını sanırsınız? Hayır. Aksine o, günahkârlar, çok hata işleyen ve kirlenenler içindir.” (İbn Mâce, Zühd, 37)

  • Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Her peygamberin niyaz ettiği bir duası vardır. Ben de duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek için saklamak istiyorum.” (Müslim, Îmân, 334)

  • Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Ben âdemoğlunun efendisi, kabri ilk açılacak olan, ilk şefaat edecek ve şefaati ilk kabul edilecek olanım.” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 13)

  • Ebû Ümâme el-Bâhilî’nin naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Kur’an okuyun! Çünkü Kur’an, kıyamet gününde dostuna (okuyucusuna) şefaatçi olacaktır...” (İbn Hanbel, V, 255; Müslim, Müsâfirîn, 252)