Peygamberimizin Vefatından Önce Sık Sık Yaptığı Zikir

İSLAM VE İHSAN

"Sübhânallahi ve bi-hamdihî" zikrinin önemi nedir? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in vefat etmeden önce sık sık okuduğu “Sübhânallahi ve bi-hamdihî, estağfirullâhe ve etûbü ileyh" zikrinin fazileti.

Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefatından önce sık sık “Sübhânallahi ve bi-hamdihî, estağfirullâhe ve etûbü ileyh: Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim. Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim” derdi. (Buhârî, Ezân 123, 139; Müslim, Salât 218-220)

Hadisin Açıklaması

Sübhânallahi ve bi-hamdihî zikrinin önemini Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz muhtelif ifadelerle dile getirmiştir.

Bir hadisinde “Bir kimse günde yüz defa sübhânallahi ve bi-hamdihî derse, onun günahları deniz köpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır” buyurmuştur. Yine sübhânallahi ve bi-hamdihî diyen kimseye “cennette bir hurma ağacı dikileceğini” müjdelemiştir. Tövbe ve istiğfâr etmenin faziletini ve değerini ise üzerinde durduğumuz bu konudaki hadislerden anlamaktayız.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Rabbine kavuşacağını bildiği günlerde bu zikri dilinden düşürmemesi, onun önemini göstermeye yeterlidir.

Nebiyy-i Muhterem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, hem tesbihi hem hamdi hem de tövbe ve istiğfârı ihtiva eden bu zikri, Mekke’nin fethinden sonra kıldığı namazlarda, özellikle bu namazların rükû ve secdesinde çokça okumaya başlamıştı. Hz. Âişe radıyallahu anha bunun sebebini sordu. Peygamber aleyhisselâm da “Rabbim bana ümmetimde bir alâmet göreceğimi, onu gördüğüm zaman bu zikri çokça söylememi emretmişti. Ben de alâmeti gördüm” buyurdu. (Müslim, Salât 220) Demek oluyor ki Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Mekke’nin Müslümanların eline geçmesinden, Müslümanların düşmanları karşısında büyük bir zafer kazanmasından ötürü Allah’a şükrünü, hamdini ifade ediyordu.

Bunu ona, “İzâ câe nasrullâhi ve’l-feth” diye başlayan 110. Nasr sûresini göndermekle Cenâb-ı Hak emretmiş ve “Allah'ın yardımı ve zaferi gelip de insanların bölük bölük Allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit, Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir” buyurmuştu.

Nasr sûresi, Resûl-i Ekrem’e vefatının yaklaştığını da haber veriyordu. İşte bu sebeple Allah'ın Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, hadisimizde Hz. Âişe annemizin de dediği gibi, vefatından önce Rabbine bol bol hamdediyor, O’nu tesbih ediyor, O’ndan bağışlanma diliyordu.

Hadisten Öğrendiklerimiz

  1. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz vefatının yaklaştığını öğrenince, Cenâb-ı Hakk’ın emrine uyarak, hadisimizde geçen zikri bol bol söylediği gibi, biz de belli bir yaştan sonra dünyaya vedâ etme zamanının yaklaştığını daha çok düşünmeli ve bu zikri daha çok okumalıyız.
  2. Peygamber-i Zîşân Efendimiz bizim biricik örneğimizdir. Onun izinden gitmeli, yaptığını yapmalıyız.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları