Peygamberimizin Komşu Haklarına Verdiği Önem

PEYGAMBERİMİZ

Peygamberimizin (s.a.v) komşu haklarına verdiği önem nedir? Müslümanlara komşuluk hakkı ile ilgili hangi hususlarda nasihatte buluyor?

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- komşu hakkına îtinâ gösterilmesini arzu ederlerdi. Hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:

“Cebrâîl bana, dâimâ komşu hakkını tavsiye ederdi. Öyle ki ben, komşuları birbirine mîrasçı kılacak zannetmiştim!” (Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140)

“Komşusu açken tok yatan kimse mü’min değildir.” (Hâkim, II, 15; Heysemî, VIII, 167)

“Kâfir komşunun bir hakkı vardır. Müslüman komşunun iki hakkı vardır. Müslüman ve akraba olan komşununsa üç hakkı vardır.” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, I, 146)

Unutulmamalıdır ki, komşunun penceresine bakmak, yemek kokusu ile ona eziyet etmek, onun hoşlanmayacağı davranışlarda bulunmak, komşu haklarını ihlâl etmektir. (Osman Nuri Topbaş, Âlemlere Rahmet: Hz. Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Erkam Yayınları)

KOMŞULUK HAKKI İLE İLGİLİ HİKÂYE

İbn-i Ömer’in (r.a.) anlattığı şu hâdise de, ashâbın komşu hakkına riâyet husûsunda ne denli titiz olduklarına güzel bir numûnedir:

Resûlullah’ın ashâbından bir zâta bir koyun kellesi hediye edilmişti. O sahâbî:

“–Filân kardeşim ve âilesi buna bizden daha muhtaçtır!” dedi ve kelleyi ona gönderdi. Aynı düşünceyle biri diğerine göndermek sûretiyle kelle tam yedi hâne dolaştı ve nihâyet ilk hediye edilen sahâbîye geri döndü. Bunun üzerine şu âyet-i kerîme nâzil oldu:

“Daha önceden Medîne’yi yurt edinmiş ve gönüllerine îmânı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine hicret edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (el-Haşr, 9) (Hâkim, II, 526/3799) (Osman Nuri Topbaş, Rahmet Peygamberi, Erkam Yayınları)