Peygamberimizin İki Yardımcısı: “Biri Hür, Biri Köle”

Sahabiler

Sahabeden Amr ibn-i Abese es-Sülemi (r.a.) gizli tebliğ yıllarında Peygamber (s.a.v.) Efendimizle olan bir hatırasını anlatıyor.

Safâ tepesinden Merve’ye doğru hareket edince hemen sağda yer alan Dâru’l-Erkam’dan bir hatıra… Erkam’ın evi bugün Mescid-i Haram’a dâhil olmuştur.

Amr ibn-i Abese es-Sülemî (r.a) şöyle anlatıyor:

Ben câhiliye devrindeyken, halkın sapıklık üzere bulunduğunu ve doğru bir yolda olmadığını biliyordum. Çünkü onlar putlara tapıyorlardı. Derken Mekke’de bir kişinin mühim haberler getirğini duydum. Bineğime atlayıp derhal o zâta geldim. Bir de baktım ki, Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) gizlenmiş, Mekkeliler onun aleyhinde cür’etkar bir vaziyette… (Gizli tebliğ yılları…) Son derece dikkatli davranarak kimseye sezdirmeden O’nunla görüşmenin yolunu aradım, Mekke’de kendisine ulaştım ve:

“–Sen kimsin?” dedim.

“–Ben nebîyim” cevabını verdiler.

“–Nebî ne demek?” dedim.

“–Beni Allah elçilik vazifesiyle gönderdi” buyurdular.

“–Ne ile gönderdi?” dedim.

“–Hısım ve akrabayı gözetmek, putları kırmak, Allah’ı bir tanımak, O’na hiçbir şeyi şirk koşmamak üzere gönderdi” buyurdular.

“–Sana bu hususta yardımcı olacak kimse var mı?” dedim.

“–Bir hür ve bir de köle” cevabını verdiler. O gün yanında mü’minlerden sadece Hz. Ebûbekir ile Bilâl (r.a) vardı. Ben:

“–Sana ben de tâbî olup yardım etmek için yanında kalmak istiyorum” dedim.

“–Sen bugün, o dediğin şeyi yapamazsın! Benim hâlimi ve ortalığın durumunu görmüyor musun? Şimdi sen âilene dön! Ne zaman benim meydana çıktığımı duyarsan, yanıma gel!” buyurdular.

Ben âilemin yanına döndüm. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) Medine’ye hicret ettiler. Ben hâlâ âilemin yanındaydım. O’ndan haber sorup duruyordum. Derken Medinelilerden birkaç kişi yanıma geldi.

“–Medine’ye gelen o zât ne yaptı?” diye sordum.

“–Halk O’na koşuyor; kavmi O’nu öldürmek istemiş, başaramamış” cevabını verdiler. Bunun üzerine Medine’ye gelip Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in huzuruna çıktım ve:

“–Ey Allah’ın Rasûlü, beni tanıdınız mı?” dedim.

“–Evet, Mekke’de sen benimle görüşmüştün” buyurdular. Ben de:

“–Evet!” dedim… (Müslim, Müsâfirîn, 294)

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Haram’dan 111 Hatıra, Erkam Yayınları