Orucun Tanımı, Önemi ve Faydaları (Şafii Fıkhı)

Fıkıh ve Günlük Hayat

Şafii fıkhına göre orucun tanımı, önemi ve faydalarının hükmü...

Şafi mezhebi; İmam Şafi’ye (r.a) nisbet edildiği için bu adla anılmıştır.  Şâfi mezhebinin kurucusu sayılan İmam Şafi (r.a) 767 (Hicri 150) yılında Gazze şehrinde (Filistin) doğdu. 

Şafi mezhebi önce Mısır’da sonra kısmen Suriye, Yemen, Irak ve Mâverâünnnehir’de yayıldı. Günümüzde Irak, Suriye ve Anadolu’nun güney ve doğu bölgelerinde Şafi mezhebi yaygındır.

Orucun Tanımı, Önemi ve Faydaları (Şafii Fıkhı)

a. Orucun Sözlük ve Terim Anlamı

Orucun sözlük anlamı; kendini bir işten uzak tutmak, yemek ve içmekten alıkoymak demektir.

Fıkhî bir terim olarak oruç; “tutmakla yükümlü olan kimselerin imsak vaktinden itibaren güneş batıncaya kadar yemekten, içmekten ve cinsî ilişkide bulunmaktan, ibadet niyetiyle uzak durmaları” demektir.

b. Orucun Önemi ve Faydaları

Oruç ibadetinin insan için faydalı pek çok yönü vardır. Oruç, iradeyi güçlendirerek, nefsin arzu ve isteklerinin kontrol altına alınmasını sağlar. Nefsinin, kendisini günaha sevk eden bazı isteklerini oruç sayesinde önleyen insan, günahlardan uzak kalmak suretiyle ruhî olgunluğa erer. Oruç sayesinde iradesini güçlendiren insan, Allah'ın emirlerini gerektiği şekilde yerine getirmeye çalışır.

Oruçlu insan, gün boyunca aç kaldığı için, faydalanamadığı nimetlerin kıymetini daha iyi anlar ve onları israf etmekten kaçınır. Bununla birlikte, sahip olduğu her şeyi kendisine ihsan eden Rabb'ini hatırından çıkarmaz. Böyle olunca da kendisini günahlardan uzak tutar.

İnsan, hayatında çeşitli zorluklarla ve musibetlerle karşılaşabilir, insanın bu zorluklara ve musibetlere göğüs gerip karşı koyabilmesi için sabırlı olması gerekir. İşte oruç, insana sabırlı olmayı öğretir. Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-: "Oruç, sabrın yarısıdır."[1] buyurmakla bu gerçeği dile getirmiştir.

Oruç tutan kimse fakirlerin durumlarını idrak eder. Onlara, her zamankinden daha fazla yardım elini uzatır.

Orucun önemini ifade eden diğer bir hadis de şöyledir: Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e bir adam gelerek: "Bana bir şey emret ki, Allah beni onunla faydalandırsın." dedi. Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- ona şöyle buyurdu: "Sana orucu tavsiye ederim, ona devam et. Çünkü o, benzeri bulunmayan bir ibadettir." [2]

Oruç, insandaki şefkat, sevgi ve merhamet duygularını harekete geçirdiğinden, dargınlıkların ve kırgınlıkların yerini barışın almasını sağlar.

Oruç, insan bedeninin dinlenmesini ve iyi bir şekilde çalışmasını sağlar. Vücutta biriken zararlı yağlar oruç sayesinde eritilir ve beden rahatlık kazanır. Bunun için Peygamber Efendimiz: "Oruç tutun ki sıhhat bulasınız."[3]  buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz'in oruçla ilgili bir başka hadisi de şöyledir:

"Oruç, günahlara karşı insanı koruyan bir kalkandır. Oruçlu, kötü söz söylemesin. Kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyen kimseye iki defa: Ben oruçluyum” desin. (Cenab-ı Hak buyurmuştur ki): Oruçlu kimse, benim rızam için yemesini içmesini, cinsî arzusunu bırakmıştır. Oruç sadece benim için yapılan bir ibadettir. Onun ecrini de ben veririm."[4]

Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-, orucun, günahların bağışlanmasına da sebep olduğunu şu hadisiyle beyan buyurmuştur: "Bir kimse, Ramazan ayının faziletine inanarak ve mükâfatını Allah'tan umarak oruç tutarsa o kimsenin geçmiş günahları affolunur."[5]

[1] Sünenü İbn Mâce, Kitabü’s-sıyam, 44.

[2] Sünenü’n-Nesâî, Kitabü’s-sıyam, IV, 165.

[3] Sünenü’t-Taberânî, Babü’s-savm, 5.

[4] Sahîhu’l-Müslim, Kitabü’s-sıyam, 162.

[5] Sahîhu’l-Buhârî, Kitabü’s-savm, c. II. s. 288.

Kaynak: Hasan Serhat Yeter, FIKIH 1 (Şafii Mezhebi), 2017