Müslüman Ezan Okuyunca Ne Yapmalıdır?

İbadet Hayatımız

Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve sahabi ezanı duyunca ne yapıyorlardı? Bir tüccar ve demircinin işlediği güzel bir amel üzerine inen Nur suresi 37. ayet ne buyuruyor?

Esved (r.a) şöyle anlatır:

Hz. Âişe’ye:

«–Nebiyy-i Ekrem Efendimiz Hâne-i Saâdetleri’nde ne işle meşgul olurlardı?» diye sordum.

«–Âilesinin hizmetinde bulunurlardı. Namaz vakti gelince namaza çıkarlardı» cevabını verdi.” (Buhârî, Ezân, 44)

ONLAR İÇİN HAYAT DURUYOR

Asr-ı saâdette ezan okunmaya başlayınca hayat durur, insanlar huzûr-ı ilâhîye çıkmak için hazırlanırlardı.

Rasûlullah (s.a.v) zamanında iki müslüman vardı. Bunlardan biri tüccar, diğeri de kılıç yapan bir demirci idi. Tüccar olan sahâbî, ezanı duyduğunda terazi elinde ise hemen kenara koyar, yerde ise olduğu gibi bırakıp doğruca Mescid-i Nebevî’ye giderdi.

Kılıç ustası da, çekiç örsün üzerindeyse o vaziyette bırakır, kılıca vurmak üzere kaldırmışsa arkasına atar ve hemen Mescid-i Nebevî’ye giderdi. İşte bu ve benzeri kişileri medhetmek üzere Allah Tealâ şu âyet-i kerimeyi indirdi:

“Onlar, ne ticaret ne de alışverişin, kendilerini Allah’ı zikretmekten, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, kalplerin ve gözlerin dehşet içinde kalarak allak bullak olduğu bir günden korkarlar.” (Nûr 24/37) (Kurtubî, Tefsîr, XII, 184)

İbn-i Mes’ûd (r.a) bir gün çarşıda, ezanı duyar duymaz mallarını bırakarak namaza koşan bir takım insanlar görmüştü. Bunun üzerine şöyle dedi:

“–İşte bunlar, Allah Teâlâ’nın (az evvel zikredilen) Nûr sûresinin 37. âyetinde medhettiği kimselerdir.” (Heysemî, VII, 83)

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Nebevi'den 111 Hatıra, Erkam Yayınları