Miraç Ne Demek?

NE NEDİR?

Miraç nedir, ne anlama gelir? Kur’an’da Miraç hadisesi geçiyor mu? Miraç gecesi neler oldu? Miraç kelimesinin sözlük anlamı ve Miraç gecesi yaşananlar.

Miraç, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya, oradan da göğe yaptığı yolculuğu ifade eden terimdir.

MİRAÇ NE DEMEK?

Sözlükte “yukarı çıkmak, yükselmek” anlamındaki urûc kökünden türemiş bir ism-i âlet olan Miraç kelimesi “yukarı çıkma vasıtası, merdiven” demektir.

Terim olarak Hz. Peygamber’in (s.a.s.) göğe yükselişini ve Allah katına çıkışını ifade eder.

Olay, Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya gidiş ve oradan da yükseklere çıkış şeklinde yorumlandığından kaynaklarda daha çok “İsrâ ve Miraç” şeklinde geçerse de Türkçe’de Miraç kelimesiyle her ikisi de kastedilir.

İSRA VE MİRAÇ NEDİR?

İslâmî kaynaklarda genellikle ele alındığı şekliyle Miraç hadisesi iki safhada meydana gelmiştir. Resûl-i Ekrem’in (s.a.s.) bir gece Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya yaptığı yolculuğa İsrâ, oradan göklere yükselmesine Miraç denilmiştir. Literatürdeki bu ayırım her iki terimin naslarda zikredilmesinden ileri gelmektedir.

KUR’AN’DA MİRAÇ HADİSESİ GEÇİYOR MU?

Sery (geceleyin yürüme, gece yolculuğu yapma) kökünden türeyen İsrâ’ Kur’an’da mâzi sîgasıyla yer almış ve sûreye ad olmuştur. Buna göre Allah, kudretinin işaretlerini göstermek için kuluna (Hz. Peygamber) Mescid-i Harâm’dan çevresi mübarek kılınan Mescid-i Aksâ’ya geceleyin bir seyahat yaptırmıştır. (el-İsrâ 17/1) Miraç kelimesi Kur’an’da geçmemekle birlikte çoğul şekli olan meâric “yükselme dereceleri” mânasında Allah’a nisbet edilmiştir. (el-Meâric 70/3) Ayrıca “merdiven” anlamında meâric bir âyette ve urûc kökünden türemiş fiiller çeşitli âyetlerde yer almaktadır.

MİRAÇ GECESİ NELER OLDU?

Hadis kaynakları ile siyer ve delâil kitaplarında isrâ ve Miraç’la ilgili birçok rivayet mevcuttur. Buhârî ve Müslim’de yer alan rivayetlerin ortak noktalarına göre olay şu şekilde cereyan etmiştir:

Bir gece Resûlullah (s.a.s.), Kâbe’de Hicr veya Hatîm denilen yerde iken -bazı rivayetlerde uykuda bulunduğu sırada veya uyku ile uyanıklık arası bir halde- Cebrâil (a.s.) geldi; göğsünü açtı, zemzemle yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurup kapattı. Burak adlı bineğe bindirip Beytülmakdis’e götürdü. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) Mescid-i Aksâ’da iki rek‘at namaz kılıp dışarı çıktığında Cebrâil (a.s.) biri süt, diğeri şarap dolu iki kap getirdi. Resûlullah süt dolu kabı seçince Cebrâil kendisine “fıtratı seçtin” dedi, ardından onu alıp dünya semasına yükseltti.

Semaların her birinde sırasıyla Hz. Âdem, Îsâ, Yûsuf, İdrîs, Hârûn ve Mûsâ peygamberlerle görüştü; nihayet Beytülma‘mûr’un bulunduğu yedinci semada Hz. İbrâhim’le (a.s.) buluştu. Sidretü’l-müntehâ denilen yere vardıklarında yazıcı meleklerin kalem cızırtılarını duydu ve Allah’ın huzuruna çıktı. Burada Cenâb-ı Hak elli vakit namazı farz kıldı. Dönüşte Hz. Mûsâ (a.s.), elli vakit namazın ümmetine ağır geleceğini söyleyip Allah’tan onu hafifletmesini istemesini tavsiye etti. Namaz beş vakte indirilinceye kadar Hz. Peygamber’in huzûr-i ilâhîye müracaatı ve Mûsâ Peygamber ile diyalogu devam etti. (Buhârî, “Ṣalât”, 1, “Tevḥîd”, 37, “Enbiyâʾ”, 5, “Bedʾü’l-ḫalḳ”, 7, “Menâḳıb”, 24, “Menâḳıbü’l-enṣâr”, 42; Müslim, “Îmân”, 259, 262-263, “Feżâʾil”, 164; değerlendirme için aş.bk.) Bir rivayete göre Resûl-i Ekrem’e (s.a.s.) Miraç’ta Bakara sûresinin son âyetleri indirilmiş ve Allah’a ortak koşmayanların affedileceği müjdesi verilmiştir. (Müsned, I, 422; Müslim, “Îmân”, 279)

Kaynak: DİA