Meryem Suresi 25. Ayetteki “Hurma Dalını Silkele” Emrinin Hikmeti Nedir?
Meryem suresi, 25. ayette geçen “hurma dalını kendine doğru silkele” emri ne anlama gelir? Bu emrin ardında nasıl bir hikmet saklıdır?
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
ِ وَهُزّ۪ٓي اِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَبًا جَنِيًّاۘ
“Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine olgunlaşmış taze hurma dökülsün.” (Meryem sûresi, 25)
HZ. MERYEM’E (A.S.) HURMA DALINI SİLKELEMESİ NEDEN EMREDİLDİ? (MERYEM SURESİ, 25)
“Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine olgunlaşmış taze hurma dökülsün.” Bir şeyi silkelemek, onu karşılıklı yönlere doğru şiddetli bir şekilde hareket ettirmektir. Burada kasdedilen ise kendisine doğru çekmek ve itmektir. Çünkü “kendine” ifâdesinden, sana doğru salla anlamı anlaşılmaktadır.
Âyette Hz. Meryem’e (a.s.) hurma ağacını kendine doğru sallaması emredilmekte, salladıkça da üzerine devamlı surette olgun hurma döküleceği haber verilmektedir.
el-Es’iletü’l-mukhime’de şöyle der: “Allah burada Meryem’e hurmayı sallamasını niçin emretti, halbuki daha önce mihrabda iken Zekeriyya (a.s.) onun rızkını/yiyeceğini yanında hazır olarak buluyordu?” Bu sorunun cevabı şöyledir: “Meryem çocukken hiçbir alâkası yoktu. Alâka (çocuk) gelince bu zorluk ve meşakkati zorunlu kıldı.”
Es’iletü’l-hikem’de ise denilir ki: “Meryem’e ağacı silkeleme emrinin verilmesinin hikmeti nedir?” Denilmiştir ki: “Meryem, babasız bir çocuğun doğmasına şaşırmıştı. O bu hususta şaşırmasın diye kuru hurma ağacından yaş hurma vermek suretiyle Allah ona bir başka mûcize göstermiştir. Mûcizenin ağaçta yaratılmasının sırrı ise hurma ağacının Âdem (a.s.)’ın çamurundan yaratılmış olması dolayısıyladır. Böylece bu ağaçla -başkasının değil- insanlığın hakîkatine manevî bir nisbet vardır. Çünkü hurma da eşi olmadan meydana gelmez.”
“Neden Allah, nehri Meryem’in gayreti olmadan akıttı da hurmayı onun gayretiyle verdi?” sorusuna cevâben şöyle denilmiştir: “Çünkü hurma gıdâ ve arzudur. Su ise temizlik ve hizmet aracıdır. Yine hurmanın meyvesi çalışmaya dayanan (kesbî) amelin sûretidir, su ise ilâhî feyzin sırrının sûretidir. Allah her şeyi kendi yerinde icrâ etmiştir. Çünkü her kerâmet, sâlik onunla tahalluk ve tahakkuk ettiği zaman sâlikin amelinin bir sûretidir.”
Ayrıca hurmanın büyüyüp yetişmesini Allah, hep dikme, sulama, aşılama gibi çalışmayı gerektirecek şeylere bağlamıştır. Su ise böyle değildir onun yere dayalı bir sebebi olmayıp Allah tarafından verilmiş ve gökten indirilmiştir. Bundan dolayı da nehir Meryem için sebepsiz (onun gayreti olmadan) akıtılmıştır.
Kaynak: İsmâil Hakkı Bursevî, Rûhu'l Beyân Tefsiri