Lokman Hekim’in Öğütleri

İSLAM VE İHSAN

Lokman Hekim’in öğütleri nelerdir? Lokman Hekim’in yüzüğünde ne yazar? Kur’ân-ı Kerîm’de hikmet ehli olduğu bildirilen Lokmân Hekîm’in hikmetli sözleri ve oğluna verdiği nasihatleri.

Lokmân Hekim’in hikmetli sözleri ve oğluna verdiği nasihatleri Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle bildirilmektedir:

LOKMÂN HEKİM’İN OĞLUNA NASİHATLERİ

“Lokmân, oğluna nasihat ederek: «Yavrucuğum! Allâh’a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür (karanlıktır).» dedi.” (Lokmân, 13)

Hakîkaten büyük bir zulüm olan şirk, kulu ebedî olarak cehenneme dûçâr eder.

Lokmân Hekim, nasihatine şöyle devâm etti:

“–Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde, yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allâh onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allâh, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdârdır.” (Lokmân, 16)

Benzer bir âyet-i kerîmede de şöyle buyrulur:

“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa, onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse, onu görür.” (ez-Zilzâl, 7-8)

Lokmân Hekim nasihatlerinin devâmında şöyle buyurdu:

“–Yavrucuğum! Namazını dosdoğru kıl! İyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış! Başına gelenlere sabret! Doğrusu bunlar, azmedilmesi îcâb eden, (büyük bir azim ve kararlılık gerektiren) işlerdir.” (Lokmân, 17)

Kur’ân-ı Kerîm’de Lokmân Hekim’in nasihatleri şöyle devâm etmektedir:

“Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zîrâ Allâh, kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri aslâ sevmez!” (Lokmân, 18)

Yine Hazret-i Lokmân, oğluna demiştir ki:

“Yürüyüşünde mûtedil ol! (Ne çok hızlı, ne de yavaş yürü! Sükûnet ve vakarını muhâfaza et!) Sesini alçalt! (Bağırıp çağırarak konuşma!) Unutma ki seslerin en çirkini merkep sesidir.” (Lokmân, 19)

Hadis-i Şerif’te Geçen Lokmân Hekim’in Nasihatleri:

Ebû Ümâme radıyallâhu anh’ın rivâyetine göre Rasûlullâh sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Lokmân oğluna dedi ki:

«Âlimlerin meclislerinde bulun! Hekimlerin sözlerini dinle! Çünkü Allâh, yağdırdığı bol yağmurla ölü toprağı dirilttiği gibi ölü kalbi de hikmet nûruyla diriltir.»” (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, I, 125)

Rasûl-i Ekrem sallâllâhu aleyhi ve sellem Lokmân Hekim’den haber vererek şöyle buyurdu:

“Lokmân, oğluna: «Allâh Teâlâ, kendisine emânet edilen şeyi korur! Ben de seni, malını, dînini ve amelinin sonunu, Allâh Teâlâ’ya emânet ediyorum!» dedi.” (İbn-i Hanbel, II, 87)

LOKMÂN HEKİM’İN 8 NASİHATİ

Lokmân Hekim, bir nasihatinde de şöyle demiştir:

“Pek çok enbiyâ Aleyhimüsselâm’a hizmet ettim. Kelâmlarından sekiz sözü hulâsa olarak seçtim. Eğer dikkatli olur da, bu sekiz hasletle amel edersen, kurtuluşa erersin:

  1. Namazda iken kalbini,
  2. İnsanların arasında iken dilini,
  3. Sofrada elini,
  4. Başkasının evinde iken de gözünü muhâfaza et.

Diğer dört hasletin de ikisi dâimâ hatırlanması, ikisini ise unutulması îcâb eden şeylerdendir:

Her ahvâlde hatırlayacağın iki husustan birincisi,

  1. Allâh Teâlâ’dır ki O’nu çokça zikret!
  2. İkincisi ise, ölümdür ki onu da hiç unutma!
  3. Unutacağın iki şeyden biri, başkasına yapmış olduğun iyilikler,
  4. diğeri de başkalarının sana yapmış olduğu kötülüklerdir ki bunları hemen unut!

LOKMÂN HEKİM’İN GÜZEL SÖZ VE NASİHATLERİ

Lokmân Hekim’in mûteber kitaplarda nakledilen nasihatlerinden bazıları da şöyledir:

“Ey oğlum! Takvâyı kendin için âhiret sermâyesi edin! Çünkü takvâ, mal ve mülk ile olmayan bir ticârettir!”

“Ey oğlum! Cenâzede hazır bulun! Çünkü cenâze, sana âhireti hatırlatır. Haram ve günahlar ise, senin dünyâya karşı meylini artırır.”

“Ey oğlum! Yalan söyleyen kimsenin nûru gider. Kötü huylu olan kimsenin gam ve kederi çoğalır.”

“Ey oğlum! Anlayışsız kimseye bir meseleyi anlatmak, ağır bir kayayı yerinden oynatmaktan daha zordur.”

“Ey oğlum! Câhili bir yere elçi olarak gönderme! Eğer akıllı ve hikmet sâhibi birini bulamazsan, kendin git!”

“Ey oğlum! Dünyâ derin bir deniz gibidir. Çoğu insan orada boğulmuştur. Takvâ gemin, îman yükün, tevekkül hâlin, sâlih amel azığın olsun! Kurtulursan Allâh Teâlâ’nın rahmetiyle, boğulursan günâhın sebebiyledir.”

“Ey oğlum! Horoz senden daha akıllı olmasın! O her sabah, zikir ve tesbîh ediyor, sen ise uyuyorsun!”

“Mide dolarsa, tefekkür uykuya dalar. Âzâlar da ibâdetten geri kalır!”

“Ey oğlum! Öyle arkadaş seç ki, ayrıldığınız zaman, ne sen onları, ne de onlar seni dillerine dolasınlar!”

“Dostlarını koru! Yakınlarını ziyâret et!”

“Ey oğlum! Üç şey, üç şeyle bilinir: Hilim gazap ânında, şecâat harb meydanında, kardeşlik ise ihtiyaç ânında.”

“Günahlar dışında, arkadaşlarına muvâfakat eyle!”

“Ey oğlum! İnsanlar her gün ibâdet ve tâati ihmâl ettikleri hâlde nasıl olur da va’dolundukları azaptan korkmazlar!”

“Ey oğlum! Dünyâdan yetecek kadar al, ona kapılma, aksi hâlde bu, âhiretine zarar verir. Dünyâdan tamâmen de el-etek çekme, yoksa insanlara yük olursun. Oruç tut, bu, şehvetini kırar. Ancak seni namazdan alıkoyacak kadar da çok oruç tutma! Çünkü Allâh katında namaz, oruçtan daha büyüktür...”

“Ey oğlum! İyiliği, ondan anlayana yap. Nitekim koç ile kurt arasında dostluk olmadığı gibi, iyi ile kötü arasında da dostluk olmaz. Çekişmeyi seven, hakârete uğrar; kötülük olan yerlere giden, töhmet altında kalır; kötülüğe yaklaşan, kendini kurtaramaz ve dilini tutmayan pişmân olur.”

“İyilerin hizmetinde bulun; fakat kötülerle dostluk kurma!”

“Ey oğlum! Emîn bir kimse ol ki, zengin olasın. Kalbin günah lekeleriyle dolu olduğu hâlde insanlara, Allâh’tan korkuyormuş gibi görünme.”

“Kendini unutup da insanlara iyiliği emretme! Yoksa senin durumun, insanlara ışık verdiği hâlde kendisi yanarak tükenen muma benzer!”

“Ey oğlum! Küçükken edepli olursan, büyüdüğünde faydasını görürsün!”

“Küçük işleri umursamazlık etme! Çünkü küçük, yarın büyüğe dönüşür.”

“Ey oğlum! Gönlünü kederlerle ve üzüntülerle meşgul etme. Aç gözlülükten sakın. Takdîre rızâ göster. Allâh tarafından sana verilene kanâat et ki, hayâtın güzelleşsin, gönlün sürûrla dolsun ve hayattan zevk alasın.”

“Ey oğlum! Dünyâ hayâtı kısadır. Senin oradaki ömrün ise daha da kısadır. Bu kısa ömrün de az bir kısmı kalmıştır.”

LOKMÂN HEKİM’İN YÜZÜĞÜNDEKİ SÖZ

Rivâyete göre Lokmân Hekim’in yüzük taşında:

“Gördüğünü gizlemen, şüphe ettiğini açıklamandan daha güzeldir!” yazılı idi.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi 2, Erkam Yayınları