Kanuni Devrinin Ölmez Eserleri

Abidevi Şahsiyetler

Askeri alanda olduğu kadar sosyal, dini, hukuki, edebi ve mimari alanlarda da zirve eserlerin verildiği bir dönem; Kanuni Dönemi ve bu döneme her yönüyle damga vuran büyük Türk İslam Sultanı…

Sefer esnasında vefat eden Kanunî Sultan Süleyman Han, iyi bir komutan, teşkilatçı bir devlet adamı olup, âlim ve edibdi. Vakur, azim ve irade sahibiydi. Adam seçip, yetiştirmesini gayet iyi bildiğinden, devlet kadrosunda kıymetli şahsiyetleri vazifelendirdi. Hoşgörü sahibi olmasına rağmen, din ve devlet aleyhine olan hareketleri hiç affetmedi. İleri görüşlü olup, anlayışı kuvvetli idi. Milletin ve askerin halet-i ruhiyesini iyi bildiğinden çok sevilirdi. Hayatı seferden sefere koşmakta ve muharebe meydanlarında geçen Kanunî Sultan Süleyman devrinde, Osmanlı Devleti çok zenginleşti. Kırk altı yıl süren saltanatı müddetince, İslâmiyet’i yaymaktan başka bir şey düşünmedi.

Devr-i saltanatında, Osmanlı Devleti’nin kara ve deniz ordusu dünyada birinci idi. Ordunun gelişmesi ve dünyanın tek gücü haline gelmesi için elinden geleni yaptı. Askerleri tarafından çok sevilirdi. Devrinde el sanatları ve ticaret gelişmiş olup, çiftçilik, çini, oyma, hakkaklık ve dokuma sanatı çok ileri seviyede idi.

KANUNİ’NİN ALİM VE ALLAH DOSTLARINA HÜRMETİ

Kanunî Sultan Süleyman, âlimlere ve Allah dostlarına çok hürmet eder, her birine hallerine göre izzet ve ikramda bulunurdu. Sünbül Efendi ve talebesi Merkez Efendi’ye, hazretlerinin halifelerinden Baba Haydar’a ve İstanbul’daki diğer evliyaullaha çok hürmet gösterirdi. Ömrünün sonuna doğru Nureddinzâde, Musliheddin Efendi’yi, yanından hiç ayırmaz olmuştu. Âlimlere danışmadan hiçbir iş yapmaz, âlimler için medreseler, evliya için tekkeler yaptırır, fethettiği yerleri camilerle mamur ederdi.

BÜYÜK ŞAİR KANUNİ

Devrinde kültür ve sanat faaliyetleri doruk noktasında idi. İlim, kültür ve sanat müesseselerinde, Kanunî’nin himayesinde, kıymetli şahsiyetler yetişip, her biri eserler verdiler. Kanunî şair olup hassas bir kalbe sahibdi. Muhibbî mahlası ile çok güzel gazeller yazdı. Ömrünü harp meydanlarında geçirmesine rağmen asrındaki şairlerden daha çok şiir yazdı. Hastalığı sırasında söylediği şu seçkin beyti dillerden düşmez:

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

TÜRK MİMARİSİNİN ÖLMEZ ESERLERİ

Pek çok hayrat ve iyilikleri olan Kanunî Sultan Süleyman Han imar faaliyetleri ile de uğraştı. Türk mimarisinin ölmez eserleri olan camiler medreseler inşa ettirdi. Süleymaniye, Yavuz Selim, Şehzade, Cihangir, Üsküdar ve Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan camileri daha nice nice hayrat eserlerinin yapılmasına vesîle oldu.

Son zamanlarında dahi, ihtiyar olmalarına rağmen ondaki, din aşkı, vatan aşkı, onun muharebe seferlerine çıkmasına mani olmadı. Bir sefer esnasında Zigetvar denen yerde, bütün ömrünü kahramanlık, istikamet ve Allah’ın yolunda ifnâ ettikten sonra ruh-ı pâkini Rabbine teslim etti. (Osmanlı Tarihî Ansiklopedisi, Büyük Türkiye Tarihi, Y. Öztuna)

Kaynak: Sadık Dana, İslam Kahramanları 2, Erkam Yayınları