Kade-i Ahire Nedir?

NE NEDİR?

Namazda kade-i ahire nedir, ne anlama gelir? Kade-i ahire ne demek? Teşehhüd miktarı nedir, ne kadar sürer?

Ka’de-i ahîre “son oturuş” demektir. Namazın sonunda teşehhüt miktarı oturup beklemek namazın rükünlerindendir. İki rekâtlı namazlarda ikinci, üç rekâtlı namazlarda üçüncü ve dört rekâtlı namazlarda ise dördüncü rekâttan sonraki oturuşlar “son oturuş” tur.

TEHEŞŞÜD MİKTARI NEDİR, NE KADAR SÜRER?

Hanefîlere göre son oturuştaki süre, teşehhüt miktarıdır. Bu ise “Tehıyyât” duasını  okuyacak kadar bir süredir. Bütün oturuşlarda tehıyyât duasını okumak vâcip hükümündedir.

Şâfi ve Hanbelîlere göre, son oturuşta farz olan oturma süresi, teşehhüt miktarına ek olarak, Hz.Peygamber’e salavât getirebilecek, yani, “Allahümme salli alâ Muhammed” diyecek kadardır. Mâlikîlere göre farz olan, en azından selâm vermeye elverişli bir süre oturmaktır.

Son oturuşta teşehhüt miktarı oturmanın farz oluşu şu hadise dayanır: “Hz. Peygamber, Abdullah İbn Mes’ûd (r.a)’a teşehhüdü yani Tehıyyât duasını öğretirken şöyle buyurmuştur: Bunu söylediğin veya yaptığın zaman namazın tamam olmuştur.” [1] Yani teşehhüdü okuduğun veya oturma işini yaptığın zaman namazın tamamdır. Burada, Rasûlullah (s.a.s), namazın tamamlanmasını bir fiile bağlamıştır. Bu fiil de oturma işidir. Hz. Peygamber, tehıyyâtı ancak oturduğu zaman okumuştur. Bu yüzden namazın tamam olması oturmaya bağlıdır.

Ebû Hanife ve Ebû Yusuf’a göre, iki, üç veya dört rekâtlı bir namazın sonunda oturmaksızın, ayağa kalkılarak bir rekât daha kılınıp secde yapılınca, bu namazlar nâfileye dönüşür. Bu durumda, birer rekât daha ilâve edilir. Böylece fazlalık çift rekât haline getirilerek sonunda selâm verilir. Sağlam görüşe göre, bu durumda sehiv secdesi de gerekmez.

İmam Muhammed’e göre ise, namazda son oturuş terk edilerek, bir rekât daha secdeleriyle ilâve edilince, bu namaz, namaz olmaktan çıkar, nâfileye de dönüşmez.

Bir kimse, namazın sonunda teşehhüt miktarı oturduktan sonra, namazdaki tilâvet secdesini hatırlayarak secdeye varsa, namazı bozulur. Çünkü bu durumda, son oturuş terk edilmiş sayılır. Ancak bu tilâvet secdesinden sonra, yeniden teşehhüt miktarı oturursa, namazı sıhhat kazanır.

Son oturuşu tam olarak uyku halinde geçiren kimse, uyandıktan sonra, yeniden teşehhüt miktarı oturmazsa namazı bozulur. Çünkü namazda uyku içinde geçen bir fiil, irade dışı meydana geldiği için geçerli değildir. Nitekim namazda uyku içinde geçen kıyam, kıraat ve rükû gibi fiiller de geçerli olmaz.[2]

Dipnotlar:

[1] Ebû Dâvud, Salât, 178; Nesâî, Tatbik, 15; Dârimî, Salât, 84; A. İbn Hanbel, I, 422. [2] Kâsânî, age, I, 113; İbnü’l-Hümâm, age, I, 113; Zeylâî, Tebyînü’l-Hakâik, I, 104; İbn Kudâme, Muğnî, I, 532 vd; Zühaylî, age, I, 665 vd; Bilmen, age, s. 129, 130.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları