Kabir Ziyareti ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Kabir ziyareti ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) kabir ziyareti hakkındaki bazı hadis ve sözleri.

Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimizin kabir ziyareti ile ilgili hadis-i şerifleri...

Süleyman bin Büreyde’nin, (radıyallahu anh) babasından naklettiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), ashâbına kabristana girdikleri zaman şöyle söylemelerini öğretmişti:

“Selâm size ey bu diyarın mümin ve Müslüman olan sakinleri! Bizler de inşallah size katılacağız. Allah’tan bize ve size afiyet dilerim.” (Müslim, Cenâiz, 104)

***

İbn Büreyde’nin (radıyallahu anh) babasından naklettiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Ben size kabirleri ziyareti yasaklamıştım, artık onları ziyaret edin. Çünkü kabirleri ziyarette tezkire (ölümü hatırlatma ve ibret) vardır.” (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 75, 77)

***

İmam Mâlik’in, Zeyd bin Eslem aracılığıyla Atâ bin Yesâr’dan (radıyallahu anh) naklettiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Allah’ım, kabrimi ibadet yeri hâline getirme! Peygamberlerinin kabrini mescit hâline getiren ümmete Allah’ın gazabı şiddetli olur.” (Muvatta’, Kasru’s-salât, 24; HÜ1073 Humeydî, Müsned, III, 252)

***

Ebû Hüreyre’den (radıyallahu anh) nakledildiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Evlerinizi kabirlere çevirmeyin. Kabrimi de ziyaret yeri hâline getirmeyin. Nerede olursanız olun bana salâvat getirin. Çünkü salâvatınız bana mutlaka ulaşır.” (Ebû Dâvûd, Menâsik, 96-97; İbn Hanbel, II, 367)

***

Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) şöyle demiştir: 

“Resûlullah annesinin kabrini ziyarete gitmişti. Orada ağladı ve çevresindekileri de ağlattı. Sonra şöyle buyurdu: Anneme istiğfar için Rabb’imden izin istedim, bana bunun için izin verilmedi. Onun kabrini ziyaret için izin istedim, bana izin verildi. Bundan böyle siz de kabirleri ziyaret ediniz. Şüphesiz bu, ölümü hatırlatır.”

***

 Bir hadiste şöyle buyurulmuştur: 

“Kim, beni öldükten sonra ziyaret ederse, sanki hayatımda iken ziyaret etmiş gibi olur.” (Ali Nasif, Tâc, el-Câmiu’l-Usûl, II, 190.)

***

İbn Abbâs’tan (radıyallahu anh) rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Kabirdeki ölü, denizde boğulmak üzere olan ve dehşet içerisinde yardım isteyen kimse gibidir. Babasından, anasından, kardeşinden, samîmî ve sâdık arkadaşından bir duâ bekler. Şayet bir duâ gelecek olsa, bu onun için dünyâ ve içindekilerden daha kıymetli ve sevimli olur. Şüphesiz Allah, kabir ehline, dünyadakilerin duâsı bereketiyle dağlar misâli ecir verir. Dirilerin ölülere gönderebileceği en iyi hediye ise onlar için istiğfâr etmek ve onlar adına sadaka vermektir.” (Deylemî, el-Firdevs bi-Me’sûri’l-Hitâb, Beyrut 1986, IV, 103/6323; Ali el-Müttakî, XV, 694/42783; XV,749/42971.)