Haram Lokma Gözyaşına Engeldir

İbadet Hayatımız

Helal ve haram lokmanın manevi hayatımıza etkileri nelerdir? Haram lokmanın manevi olarak zararları nelerdir? İşte cevabı...

Ebû Hasan Harakânî -kuddise sirruh- buyurur:

– Hep sevindirici şeyleri arama; bazen seni üzecek şeyleri ara ki ağlayasın, gözyaşların görüle.

Allah ağlayanları sever. Bilhassa seyr u sülûk yolunda olanların, bidayet hallerinde gözlerinden şakır şakır gözyaşı akıtmaları gerekir. Otuz, kırk sene evvelki sâliklerin kısm-ı âzamında bu güzel hal görülüyordu. Maalesef bu günkü kazançların gayr-ı meşru yani şüpheli, karışık olması ve bunun tesiriyle, yiyeceklerin, içeceklerin haram-helâl tefrik edilmeden yenilmesinden dolayı, kalp ve gönül âlemi tekâmül edemiyor. Ve matlûb olan, aranılan o güzel gözyaşından mahrum kalınıyor. Gözyaşından gaye, Allah sevgisi, Allah korkusu, Allah’ın azamet ve ceberûtunu tefekkür ederek akıtılan gözyaşıdır.

YENİLENLER HEP ŞÜPHELİ

Üstadımız Mahmud Sâmî Hazretlerinin hulefâsından Mustafa Doğanay Bey buyurmuştur ki:

– Bundan sonra keramet ve gözyaşı beklemeyin, çünkü yenilenler içilenler hep şüpheli. O bu sözlerini takriben otuz küsur sene evvel söylemişti. Hâlbuki o seneden beri kazançların ne hale geldiğini düşünelim. Allah Teâlâ’nın dostlarından birinin:

‘‘Sen çocuğuna helal lokma yedir, gerisi için endişe etme’’, sözü meşhurdur. Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretlerinin emirlerine ve yasaklarına yani Kur’an ahkâmına uymayan her hareket bâtıl ve dalâletdir. Takriben otuz sene kadar evvel İzmir’de, gene Mustafa Doğanay amca fakire hitaben:

– Bazı tesettüre riâyet etmeyen kadınların letâiflerinde yani manevî yolda terakki ettikleri söylenilmektedir, buyurdu. Hâlbuki Rabbimiz zülcelal vel kemâl hazretlerinin emirlerine riayet etmeyenler nasıl manevî derece alırlar? Hatta zühd üç kısımdır: Avamın zühdü, haramdan ve helalden kaçınmaktır, buyrulmaktadır. Bir kul ki temel mesabesinde olan bunlara dikkat etmezse, nasıl olur da velîler yolundan istifade eder?

Fakir de cevaben:

– Bu mühim bir husus. Muhterem Üstadımız yandaki odada bulunduklarına göre gidiniz, müsaade alarak huzurlarına giriniz, sizi bu hususta tenvir ederler, dedim. Huzura çıkıp yarım saat sonra döndüklerinde:

– Zayıf temele bina inşa edilmez. O vaziyette olduklarını zannedenler istidraçtan kendilerini kurtaramazlar, buyrulduğunu söylediler. Hakka vasıl olmak isteyenler bu hususlara, yani Allah Teâlâ’nın Kur’an’daki emirlerine yasaklarına riayet etmezlerse aradıklarını nasıl bulurlar?

Ashab-ı kirâm -radıyallahu anhum- hazerâtının hemen hemen hepsinin gözleri yaşlı idi. Ufak bir hata işlediklerinde onu büyük görürler, hemen gözyaşlarıyla istiğfar ederlerdi. Cenâb-ı Hakk’ın haşyeti karşısında daima uyanık olurlar, onun gaffarlığını, settarlığını yakînen bildikleri halde kulluk vazifelerinde en ufak ihmalleri görülmezdi.

Kaynak: Sâdık Dâna, Ahiret Hazırlığı, s.125- Erkam Yayınları

BENZER YAZILAR