Ebu Akil (r.a)

Sahabiler

Ebu Akil El Üneyfi Hazretlerinin Yemame Savaşı’nda; aldığı ağır yaralara rağmen göstermekten çekinmediği ölümüne kahramanlık.

Cafer bin Abdullah b. Eslem el Hemedânî anlatıyor: Yemâme Savaşı’nda ilk yaralanan Ebû Âkil el Üneyfî idi. Omuzlarıyla kalbi arasına ok isabet etmişti. Yaralı halde yere düşdü. Ok çıkarıldı. Sol tarafı aldığı yara sebebiyle tutmuyordu. Bu hadise daha sabahleyin olmuştu. Daha sonra karargâha götürüldü. Savaş iyice şiddetlenince ki Müslümanlar hezimete uğramışlar eşyalarını bırakıp geri çekilmişlerdi. Ebû Ukeyl ise çok ızdırap çekiyordu.

MÜNADİ BENİM İSMİMİ SÖYLEDİ

Ma’n bin Adiyy’in ensâra şöyle seslendiğini duydu: “Allah için Allah için düşmana bir daha saldırınız!” Ma’n düşmana saldırmak için acele ediyor ve Ensar’a: “Bu tarafa gelin, bu tarafa gelin!” diye sesleniyordu. Nihayet ensar teker teker ayrılıp oraya toplandılar. Abdullah İbni Ömer radıyallahu anh diyor ki: Ebû Âkil kavminin yanına gitmek için yerinden kalktı. Ben: “Yâ Ebâ Âkil, ne yapmak istiyorsun? Sen savaşamazsın!” dedim. O ise: “Münâdî benim ismimi söyledi” dedi. Ben de: “O Ensar’ı çağırıyor, yaralıları değil” dedim. O ise: “Ben de Ensar’danım ve sürünerek de olsa gideceğim” dedi.

KOLU OMZUNDAN KOPUP YERE DÜŞMÜŞTÜ

Sonra kendini topladı kılıcını sağ eline aldı ve: “Ey Ensâr! Huneyn Savaşı’ndaki gibi bir daha hücum edin” diye nida etmeye başladı. Bütün ensar toplandı. Düşmana karşı, diğer  Müslümanlardan daha büyük bir şecaatle hücuma geçtiler ve düşmanı bahçeye sıkıştırdılar. Orada birbirlerine girdiler. Ve korkunç kılıç savaşı oldu. Ebû Âkil’e baktım. Yaralı olan kolu omuzundan kopup yere düşmüştü. On dört yara daha almış idi ki hepsi de öldürücü idi. Sonunda Allah’ın düşmanı Müseyleme öldürüldü.

İSLAM’A İLK GİRENLERDENDİ

Savaşdan sonra Ebû Âkil’in yanına vardım son nefesini vermek üzereydi. “Yâ Ebâ Âkil” dedim. Kendini zorlayarak: “Söyle savaşı kim kazandı?” dedi. Ben de: “Müjde” dedim. Ve sesimi  yükselterek Allah’ın düşmanının öldürüldüğünü söyledim. Allah’a hamd ederek parmağını semaya doğru kaldırdı ve son nefesini verdi. Savaşdan sonra Medine’ye dönünce durumu Hazreti Ömer’e haber verdim: “Allah rahmet etsin! O şehid olmak istiyordu. Bildiğim kadarı ile de ashabın en seçkinlerinden ve İslâm’a ilk girenlerdendi” dedi.

Kaynak: Sadık Dana, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları