Dımâm bin Saʻlebe'nin Hidayeti

HİDAYET ÖYKÜLERİ

Tek başına gelerek kendi topluluğunu temsil eden Dımâm bin Saʻlebe'nin hidayeti...

Enes ibn-i Mâlik (r.a) şöyle anlatır:

“Bir defasında Nebiyy-i Muhterem Efendimiz’le birlikte oturduğumuz esnâda deve üstünde biri gelip devesini Mescid’in kapısında çökerttikten sonra bağladı. Ondan sonra:

«‒Hanginiz Muhammed’dir?» diye sordu.

Nebiyy-i Mükerrem Efendimiz ashâbı arasında dayanmış oturuyorlardı.

«‒İşte dayanmış olan şu beyaz zâttır» dedik. Adamcağız:

«‒Ey Abdü’l-Muttalib’in oğlu!» diye hitâb etti. Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v):

«‒Seni dinliyorum» buyurdular.

«‒Ben sana bazı şeyler soracağım. Amma suallerim biraz sert ve ağır olacak, gönlün benden incinmesin!» dedi.

Nebiyy-i Efham Efendimiz (s.a.v):

«‒Aklına geleni sor!» buyurdular.

«‒Sen’in ve Sen’den evvelkilerin Rabbi aşkına söyle, bütün insanlara Sen’i Allah mı gönderdi?» dedi. Allah Rasûlü (s.a.v):

«‒Evet» buyurdular.

«‒Allah aşkına söyle, bir gün bir gece içinde beş vakit namaz kılmayı sana Allah mı emretti?» dedi.

«‒Evet» buyurdular.

«‒Allah aşkına söyle, senenin şu mâlûm ayında oruç tutmayı sana Allah mı emretti?» dedi.

«‒Evet» buyurdular. Yine:

«‒Allah aşkına, şu mâlûm olan sadakayı zenginlerimizden alıp fukarâmıza dağıtmayı sana Allah mı emretti?» dedi. Nebiyy-i Muhterem Efendimiz buna da:

«‒Evet» buyurunca adamcağız:

«‒Sen ne getirdiysen ben ona îmân ettim. Ve ben kavmimin geride kalanlarına da elçiyim. Ben, Saʻd ibn-i Bekr kabîlesinden Dımâm bin Saʻlebe’yim» dedi.” (Buhârî, İlim, 6)

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Nebevi'den 111 Hatıra, Erkam Yayınları