Cennetin Şartı

İbadet Hayatımız

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz cennete girmenin şartını sahabeye anlatıyor ve açıklıyor...

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir gün şöyle buyurdu:

“–Nefsim kudret elinde bulunan Allâh’a yemin ederim ki, birbirinize merhamet etmediğiniz müddetçe cennete giremezsiniz.”

Ashâb-ı kiram;

“–Yâ Rasûlâllah! Hepimiz merhametliyiz.” dediler.

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, cennete girmenin şartı olan merhameti şöyle îzâh etti:

“–(Benim kastettiğim) merhamet, sizin anladığınız şekilde yalnızca birbirinize olan merhamet değildir. Bilâkis bütün mahlûkāta şâmil olan merhamettir, (evet) bütün mahlûkāta şâmil bir merhamet!..” (Hâkim, Müstedrek, IV, 185)

Demek ki bir mü’min, dünyada kardeşlik testinden geçmektedir. Bu imtihanda fedâkârlıkların kıymeti, sahip olunan imkânlarla ölçülür.

Nitekim bir gün Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz;

“–Bir dirhem, yüz bin dirhemi geçmiştir.” buyurmuşlardı.

Ashâb-ı kiram;

“–Bu nasıl olur?” diye sorduklarında, Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şu cevabı verdi:

“–Bir adamın iki dirhemi vardı. Bunlardan en iyisini (yani malının yarısını) infâk etti.

Diğeri (ise hayli zengin biriydi. O da) malının yanına varıp, malından yüz bin dirhem çıkardı ve onu infâk etti.” (Nesâî, Zekât, 49)

Mü’min; bütün mahlûkātı şümûlüne alan bir merhamet ile mükerrem bir insan olmalıdır ki muhteşem cennetler ile mükâfatlandırılsın.

Her zaman pek cömert olan Rasûlullah Efendimiz, Ramazân-ı şerifte rüzgârlardan daha cömert olurdu.

Bizler Rabbimiz’in bizden istediği Rahmet İnsanı vasfını her zaman yaşamalıyız. O’nun emir ve yasaklarını her zaman hayata geçirmeliyiz. Ancak bilhassa Ramazân-ı şeriflerde bu hassâsiyeti en yüksek seviyede tutmamız lâzımdır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2022 Ay: Nisan, Sayı: 206