Zümer Suresi 40. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Zümer Suresi 40. ayeti ne anlatıyor? Zümer Suresi 40. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Zümer Suresi 40. Ayetinin Arapçası:

مَنْ يَأْت۪يهِ عَذَابٌ يُخْز۪يهِ وَيَحِلُّ عَلَيْهِ عَذَابٌ مُق۪يمٌ

Zümer Suresi 40. Ayetinin Meali (Anlamı):

“Kendisini rezil edecek azabın kimin başına ineceğini ve sonu gelmez azabın kimin tepesine çökeceğini!”

Zümer Suresi 40. Ayetinin Tefsiri:

Gökleri ve yeri yaratan Allah, insanla olan irtibatını en etkin bir şekilde devam ettirmekte, insanın tüm tutum ve davranışlarını yakından kontrol etmektedir. İnsana ulaşan zarar da, fayda da Allah’tandır. Putların, Allah’ın kula vermek istediği ölüm, hastalık, kıtlık ve benzeri gibi bir zararı giderebilme güçleri olmadığı gibi, O’nun vereceği bir rahmeti, nimeti, iyiliği de engelleme imkânları yoktur. O halde kulun kendine fayda veya zararı olmayan şeyleri terk edip yalnızca Allah’a bağlanması ve O’na tevekkül etmesi gerekmez mi?

Resûlullah (s.a.s.)’in, genç yaştaki sahâbîsi Abdullah b. Abbas (r.a.)’a verdiği şu öğüt ne kadar mânidârdır:

“Şunu iyi bil ki, bütün bir ümmet toplanıp sana fayda vermeye çalışsa, ancak Allah’ın senin için takdir ettiği faydayı verebilir. Eğer yine bütün ümmet, sana zarar vermeye kalksa, ancak Allah’ın senin hakkında takdir ettiği zararı verebilir.” (Tirmizî, Kıyâmet 59; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 293)

Şu da var ki, Kur’an’ın ve Peygamberimiz (s.a.s.)’in bu mesajlarına kulak tıkayanlar istedikleri gibi davranabilir, İslâm aleyhine istediklerini yapabilirler. Yalnız buna mukâbil müslümanlar da, din adına vazifelerini tam olarak yerine getirmekle mesuldürler. Neticede kâfirleri, Bedir’de olduğu gibi, alçaltıcı bir musibet, âhirette de ardı arkası kesilmeyen ebedi bir azap beklemektedir.

Bunun için:

Zümer Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Zümer Suresi 40. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...